Bakan Eker sütte kanser iddialarını doğruladı

Bakan Eker sütte kanser iddialarını doğruladı
Sütte kanser olduğu iddialarını Tarım Bakanı Mehdi Eker de doğruladı...

 Tarım Bakanı Eker, piyasada satılmakta olan sütlerde karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma riskini artıran antibiyotik kalıntısı ve aflatoksin M1 olduğu iddialarını doğruladı.

BAKANʹDAN İTİRAF GİBİ AÇIKLAMA

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiyeʹde 7ʹden 70ʹe her kesimin günlük olarak tükettiği sütlere ilişkin çarpıcı bir itirafta bulundu. Eker, piyasadaki sütlerde karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma riskini artıran antibiyotik kalıntısı ve aflatoksin M1 olduğu iddialarını doğrulayarak, "Bakanlığımızca yürütülen kontrol ve denetimlerde sütlerde antibiyotik kalıntısına ve aflatoksin M1ʹe rastlanabilmekte olup bunlarla ilgili gerekli yasal işlem yapılmaktadır" yanıtını verdi. Eker,
Milliyet gazetesinin haberine göre, mevzuata uygunsuz faaliyet gösteren işletmelerin isimlerinin ifşa edileceğini kaydederken, "her eve bir gıda denetçisi" projesini hayata geçireceklerini belirtti.
MHP ve CHPʹli milletvekilleri, piyasada satılan sütlerde karaciğer kanserine, sarılık ve siroza yol açan zararlı maddelerin olduğu iddialarını TBMMʹye taşıdı.

GIDA KODEKSİNE AYKIRI

Ekerʹe, "Piyasada satılan çoğu firmalara ait sütlerde antibiyotik bulgusuna, bazı ürünlerde de aflatoksin M1ʹe rastlandığı ve bu maddenin karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma ihtimalini artırdığı doğru mudur"sorusu yöneltildi.
Eker ise 12 Aralık 2012ʹde TBMMʹye gönderdiği resmi yazıda, itiraf niteliğinde ifadeler kullanarak, "Gıda kodeksine aykırılık hususu içermektedir. Bakanlığımızca yürütülen kontrol ve denetimlerde sütlerde antibiyotik kalıntısına ve aflatoksin M1ʹe rastlanabilmektedir" dedi.

İFŞA EDİLECEK

Eker, sağlıksız üretim yapan işletmelere yaptırımlar arasında isimlerinin kamuoyuna açıklanmasının da bulunduğunu belirtirken, "Mevzuata uygunsuz faaliyet gösteren işletmeler açıklanacak, ayrıca mevzuata uygun faaliyet gösteren firmaların belli kriterler çerçevesinde kamuoyu ile paylaşımı sağlanmaktadır. Böylelikle sadece uygunsuz işletmelerin ifşası değil, iyi olan işletmeleri ödüllendirerek yönlendirme anlayışı ile çalışmalar devam ediyor" dedi.

İŞLETMELERE CEZA VERİLDİ

Öte yandan Eker, bakanlığın kurduğu ALO GIDA 174 hattına 2011 sonu itibarıyla 551.630 şikayet geldiğini, bu aramalardan 86.237ʹsinin kayda alındığını ve 82.817ʹsinin sonuçlandırıldığını vurguladı. Eker, "Denetim yapılan başvuruların yüzde 17ʹsi için cezai işlem uygulanmıştır. Uygulanan cezai işlemlerin yüzde 70ʹi idari para cezası, yüzde 24ʹü üretim/faaliyetten men ve yüzde 6ʹı ise suç duyurusu şeklinde gerçekleşmiştir" dedi. Eker, verilen idari para cezalarının 1000 TLʹden 10 bin TLʹye kadar uzandığını belirtti.

GDO DENETİMİ ARTIRILDI

Eker, Türkiyeʹde hali hazırda 65 özel ve 41 de kamu olmak üzere toplam 107 gıda kontrol laboratuarı bulunduğunu, denetimlerin yetkilendirilmiş uzman laboratuar personeli tarafından yürütüldüğünü kaydetti. Eker son 2 yılda 693 bin denetim yapıldığını kaydetti.
Eker, GDO ve mikrobiyoloji birimlerinin faaliyete geçirilerek bu kapsamdaki analizlere öncelik verdiklerini kaydederek, "Ülkemizde her türlü gıda ve yemlerde tarama, izolasyon ve miktar olarak GDO analizi yapabilen laboratuvar sayısı son 2 yılda 3ʹten 22ʹye çıkarılmıştır" dedi.

HER EVE DENETÇİ

Sağlıksız üretimlerin engellenmesi ve denetimlerin artırılması konusunda da Eker, şunları kaydetti: "Denetimin ve denetçinin izlenebileceği interaktif mobil denetim projesi hazırlandı. Tam teçhizatlı gezici denetim araçları ile görsel medya imkânları (kamu spotu) kullanılmaya başlandı. ʹHer eve bir gıda denetçisiʹ sloganıyla öğrenci ve ailelerine yönelik ʹgenç gıda denetçileriʹ gibi projeler hazırlandı."