Yaratılanı Severiz yaratandan ötürü sözü doğru mu?

Yaratılanı Severiz yaratandan ötürü  sözü doğru mu?
Hüseyin Ölger, Yaratılanı Severiz yaratandan ötürü sözünün sakıncalı olduğunu beilrtti.

 Karamaninsesi.com imtiyaz sahibi Hüseyin Ölger, çok sık kullanılan "Yaratılanı severim, yaratandan ötürü" sözünün müslümanı günaha sokacağını belirtti.

İşte Hüseyin Ölgerʹin o yazısı;

Yaratılanı, yaratandan ötürü sevmek sözü, peygamberimizin "Kişi sevdigiyle beraberdir" ilkesiyle bakıldığı zaman Müslümanları büyük bir günahın içerisine sokabilir. 

Bu sözün üzerinde durmamızın sebebi uluslararası platformlarda Müslüman ülkerlerin temsilcilerinin Dünyaʹya mesaj olarak verdiği bu sözün ileride çok büyük sorunları yaşatacağına inandığımız için yazıyoruz. Bu söz iki müslüman arasında konuşulmaktan çıkmış tüm Dünya ya mesaj olarak verilmesini tehlikesini görüyoruz. 

Şüphesiz Kafirleri de Allah yarattı. Onun için Allah yarattı diye kafir sevilmez! Yaratılan Yaratandan dolayı sevilmez Hoşgörülür!

Cenab-ı Allah Kurʹan-ı Kerimʹde " “Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa babalarınızı ve kardeşlerinizi dostlar edinmeyiniz. Sizden her kim onları dost edinirse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Tevbe: 23) " buyuruyor.Yani, Allah yarattı diye yaratılan sevilmez! Bunlar Anne ve Babanız dahi olsa.!

Şunun da altını çizmek lazım; Sevmek ile merhamet etmek sözü arasında fark vardır.
Nitekim Cenab-ı Allah Bakara Suresi 109. Ayetinde şöyle buyuruyor; “Kitap ehlinden bir çoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler. Siz şimdilik, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedin, hoşgörün. Şüphesiz Allah, gücü her şeye hakkıyla yetendir." Bura da görüldüğü gibi Allah Kafirleri sevmemizi değil yerine altını özellikle çizdiğimiz affetmek ve hoşgörmek ibaresini kullanmıştır.
Ilımlı İslam projeleriyle Müslümanların Kafirleri sevmesini isteyen bazı güç odakları Yunus Emreʹnin bu sözünü çarpıtarak bizi büyük bir günahın ve büyük bir tahribatın içerisine sokmaya çalışıyorlar.
ALİMİN FİKRİ NEYSE ZİKRİDE ODUR!

Yunus Emre ömrünü Allah yoluna harcamış Allah aşığı mübarek bir zâttır. Anadolu da “Âlimin fikri neyse zikri de odur” şeklinde bir söz vardır. Kurʹan-ı yaşayan ve Allahʹı tanıyan bir insanın fikrinde kâfirlere karşı sevgi inancı olmayacağı için zikrinde de böyle bir söz olması mümkün değildir. Cenab-ı Allah bir çok ayette kafirleri sevmeyin buyururken Yunus Emre gibi bir zâtın bunun tersini söylemesi beklenilemez.
Yunus Emreʹnin sözü diye yutturulan bu sözün orjinalinde “Sevmek” kelimesi yoktur, Kurʹan-ı Kerimin yolunda dır ve yukarı da Bakara Suresiʹnin 109. ayetinde belirtildiği gibi affetmek ve hoşgörmek vardır.
İşte Yunus Emreʹnin o sözün orjinali:

Elif eyledik ötürü, pazar eyledik götürü.!
Yaratılanı hoş görürüz, Yaratandan ötürü.!!!

Yaratılanı yaratandan dolayı hoş görürsünüz veya affedersiniz bu Kurʹan ahlakıyla güzel bir davranıştır. Ama yaratılanı yaratandan dolayı sevemezsiniz.
Olaya birde şu şekilde bakalım;

Allahʹın 99 ismine baktığınız zaman 99 ismi arasında " Allah herkesi sever" diye bir ismi yoktur.
Esmaül Hüsna da geçen iki isme baktığımızda daha net görebilirz.! Mesela; Allah Gaffardır: Yani çok affeden veya Allah Gafurdur Kullarının günahlarını bağışlayan.

Bu iki isme baktığımız zaman affetmek ve bağışlamak vardır. Ama Allah "tüm kullarını sever" şeklinde bir ibare yoktur.
Esmaül Hüsnaʹda Sevmek manasında Allahʹın bir ismi vardır o isim 48. sırada yer alan “VEDÜD" ismi, onun anlamı ise "İtaatkar kullarını çok seven" burada da Allahʹın sadece itaatkar kullarını sevdiğini belirtiyor yani inanan Mümmin kullarını sevdiğini söylüyor bütün kullarını (Kâfiler dahil) bahsetmiyor.
Bir de tarihsel bir örnek verelim;

Bilindiği gibi Fatih Sultan Mehmet, İstanbulʹu fethettikten sonra orada yaşayan Hristiyanlara özgürlük vererek “Hepinizin can güvenliği benim himayemdedir.” dedi. Peygamber efendimizin “O Güzel Kumandan” tarifiyle müjdelediği Sultan Fatih; Cenab-ı Allahʹa Hz. İsaʹyı oğul isnat eden kâfir hristiyan halkını sevmesi beklenilemez. Sultan Fatih Kurʹan ahlakıyla yaklaşarak bilakis onları bağışladığı, affettiği için özgürlük vermiştir. Çünkü Peygamberimizin müjdelediği ve Kurʹan ahlakıyla yaşayan bir İslam Padişahından Kurʹanʹın zıttına bir hükümde bulunamaz.
Niyetimiz iyi demek yetiyor mu?

Bura ya kadar okunulduğu zaman, “ Ya bizim niyetimiz halis, biz iyi niyetle söylüyoruz” diyerek bu sözü geçiştiremeyiz. Peygamber efendimizin, “Cehennem iyi niyetli kimselerle dolu” Hadisi bu durumun ehemmiyetini daha net bir şekilde orataya koyuyor. Bilindiği gibi İslam dini kıldan ince kılıçdan keskindir. “Ha sevmek ha affetmek ne fark eder ki” diyemeyiz!
Türkçeʹde bir tek “virgül” manayı tamamen değiştirir.

Şu hikayeyi dikkatlice okuyun;

Vaktiyle Eğitim Bakanlığı da yapmış olan tarihçi Abdurrahman Şeref Bey, Galatasaray Lisesi’ nde müdür iken , birgün Sultan Abdülhamid’ in hizmetkarlarından bir paşanın oğluna kızar. Öğrencilerin arasında çocuğa; 
“Adam ol” der, “baban gibi eşek olma!” 
Çocuk bunu babasına anlatır. 
Babası: 
“Vay, demek ben bugüne bugün padişahımın mahiyetinde bir paşa olayım da, bana eşek desin. Bunu ona soracağım” der. 
Ertesi gün okula gidip hocayı bularak; 
“Beyefendi, sizin bana eşek demeye ne hakkınız var? Ben, padişahın mahiyetinde paşayım” deyince, Abdurrahman Şeref bey; 
“Ne münasebet ben sizi tanımıyorum. Ne zaman eşek dedim”, diye sorar. 
Paşa; 
“Geçen gün okulda oğluma “adam ol, baban gibi eşek olma” diye bağırmışsınız” der. 
Bunun üzerine Abdurrahman Bey; 
“Doğru, çocuğunuzu payladım. Çalışmıyordu. Sizi örnek göstererek, “ Adam ol baban gibi, eşek olma! diye söyledim“ der. 

Görüldüğü gibi Adam ol baban gibiʹden sonra kullanılan virgül çocuğun eşşek olma durumunu ortaya koyuyor, ama o virgülü “Adam ol”ʹdan sonra koysaydı Babası eşşek olurdu.
Virgülün yerini değiştirdiğiniz de hem babası hemde çocuğu eşşek durumuna düşüyor. Bir tek virgül bu kadar anlam değiştirdikten sonra “Sevmek” ve “Affetmek” kelimelerinin neler değiştireceğini bir düşünün..!
Kısacası şunu diyebiliriz ki; Yaratılanı yaratandan ötürü sevmeyelim ama bağışlayıp affede biliriz. Mazallah kişi sevdiği ile beraberdir. Öbür dünyada kafirlerle beraber olmamak için Yunus Emreʹnin sözünü lütfen düzgün okuyarak bazı güç odakların oyunlarına alet olmayalım:

Elif eyledik ötürü, pazar eyledik götürü.! 
Yaratılanı hoş görürüz, Yaratandan ötürü..!!