ZAMAN YAZARINDAN KARAMANOĞLUNA BÜYÜK İDDİA

ZAMAN YAZARINDAN KARAMANOĞLUNA BÜYÜK İDDİA
Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne büyük bir iddia da bulundu.
Zaman Gazetesi Yazarı Mümtazer Türköneʹnin Perşembe günkü yazısı büyük tepki alacak gibi.
 
İşte Mümtazer Türköneʹnin yazısının tamamı
 
-----------------------------
 
Karamanlı kim? Osmanlı kim? Hiç kimse yoktan var olmuyor? Hiç kimse buharlaşıp yok olmuyor. Öyleyse bugünü anlamak için tarihe bakmak lâzım.
Bugünün Karaman vilayetinin sakinleri üzerine alınmasın; bizim bahsimiz Moğol istilası sonrasında doğan ve uzunca bir süre saltanat süren Karaman Beyliğiʹne dair. Merkezi Larende olan bu beyliğin toprakları zaman zaman Silifkeʹye, Ispartaʹya, Antalyaʹya kadar uzanmıştı. Nüfusu Toroslarʹı yurt edinmiş Türkmenlere dayanıyordu. Bu beylik de Avşar boyu içinden çıkmış, tıpkı Osmanlı Beyliği gibi yüzde yüz Oğuz beyliği idi.
 
Karaman Beyliğiʹni bugün, Karamanoğlu Mehmet Beyʹin 1277ʹde Konyaʹda ilan ettiği meşhur fermandan dolayı hatırlayanlar daha çok olmalı. Bugün Karaman Üniversitesiʹni süsleyen ve Türk milliyetçilerinin mottosuna dönen bu ferman, Selçuklu-İlhanlı Sarayıʹnın kozmopolit dünyasına karşı bir tür Türkmen tepkisini dile getiriyordu. Şöyle diyordu Karamanlı Mehmet Bey: "Bugünden sonra hiç kimse sarayda ve divanda ve meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya." Ne kadar etkileyici değil mi?
 
Hayır değil. Bu fermanın yayınlanmasından tam 22 yıl sonra, 6 asır boyunca dünyayı kaplayacak olan koca Osmanlı çınarı ilk filizini vermişti. Osmanlıʹya istikamet veren Oğuz Beyleri, Karamanlıʹdan farklı bir yol ve yöntem benimsedi. Kimsenin dilini, dinini yasaklamadı. Osmanlıʹnın sırrını daha kuruluş aşamasında Osman Beyʹin Köse Mihailʹi kendi davasına bağlayacak ufka ve dirayete sahip olmasında aramak lâzım. Karaman Beyi aldığı şehirlerde taş üstüne taş bırakmamış, zayıfı ezmiş, güçlülerle ittifak yapmıştı. Osmanlı, geldiği her yerde adaletle hükmetti, zayıftan yana oldu, farklı olana saygıyla yaklaştı.
 
Yaklaşık bir buçuk asrı birlikte, aynı topraklarda yan yana yaşayan bu iki Oğuz beyliğin (1453ʹten sonra imparatorluk) ilişkisi, bugüne özgü bir karşılaştırmayı net bir tablo halinde önümüze koyuyor. Karaman Beyliğiʹnin tarihi, neredeyse sadece gözünü Batıʹya çevirmiş Osmanlıʹya ayak bağı ve daha ötesi bela olmaktan ibarettir. Osmanlı Rumeliʹde zorlu seferlere çıkar çıkmaz Karaman Beyi Osmanlı topraklarına tecavüz eder. Bir buçuk asır boyunca kalıp halinde birçok kez tekrarlanan bu olay, Osmanlıʹnın Anadoluʹya dönüp Karamanlıʹya haddini bildirmesi, Karamanlıʹnın her türlü aracıyı devreye sokarak af dilemesi ile sona erer. Osmanlıʹnın her defasında affetmesinin tek sebebi, "baltanın sapı" hikâyesidir. Ne de olsa Karamanlı Oğuzʹdandır.
 
Timurʹla Osmanlıʹya karşı ittifak eden, Bursaʹyı kuşatıp yakıp yıkan, Yıldırım Beyazıtʹın naaşını mezarından çıkartıp hakaret eden Karaman Beyiʹnin kıskançlığını ve kinini yakından tanımamız lâzım. 1439ʹa gelindiğinde Osmanlıʹnın Rumeliʹde ilerleyişine en büyük engel Karamanlı idi. Karaman beylerinin ufku, Macar ve Sırp kralı ile anlaşıp, Osmanlıʹyı yok etmekle sınırlıydı.
 
Karaman Beyliği sonunda Osmanlıʹnın birkaç düzine Karamanʹı kuşatan ufku altında ezildi ve yok oldu. Tarihe hiçbir hayırlı iz bırakmayan bu beyliği, Mankurtlaştırdığı Türkmen taifesi ile hatırlamamız gerekiyor. Osmanlı Oğuzʹun şecaatini, cesaretini, teşkilat yeteneğini farklı olana hoşgörü, hukuk, devlet terbiyesi ve Romaʹnın büyük mirası ile birleştirdi ve 72,5 farklı milleti sancağı altında topladı. Karaman Beyi ise göçebe alışkanlıkları ile komşusunu düşman belleyerek, kıskançlık ve mülk peşinde koşarak hem kendisine hem de yönetimi altındaki Türkmenlere dünyayı dar etti.
 
Karaman ile Osmanlı arasındaki fark Türkʹün enerjisini kendi içine verince, kardeş kavgasından öteye geçemeyen göçebe rekabeti ile, dışarıya dönünce medeniyete dönüşen hoşgörülü vakar arasındaki farkı anlatıyor. Kimin haklı çıktığı ortada değil mi? Karamanoğlu Mehmet Bey bütün dilleri yasaklayan o fermandan sonra çok yaşamadı, Beyliği hiç iyi hatıralar bırakmadı. Hiç kimseyi Mankurtlaştırmaya yeltenmeyen Osmanlı, Türkçeyi Mehmet Beyʹin hayal edemeyeceği sınırlara taşıdı.
 
Kıssadan hisse: Şükür ki bizler hâlâ Osmanlıʹyız. Karamanlıʹya özenenler, tarihi yeniden okumalı.