KMÜʹnün ifadesi mahkemelik oldu.

KMÜʹnün ifadesi mahkemelik oldu.
KMÜ geçtiğimiz gün internette çıkan bir haber üzerine ortaya Yüksel Çelik adını atması, üniversite yetkililerini hakim karşısına çıkaracak.
 Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitende Yolsuzluk mu yapılıyor şeklinde çıkan bir haber üzerine KMÜ yetkilileri basın açıklaması düzenleyerek bunun asılsız olduğunu belirterek birde ortaya bir isim atmışlardı.
Yayınlanan haberde bilgi ve belgelerin kaynağı belirtilmediği halde, Üniversite yetkilileri bu kaynağın Yüksel Çelik adlı kişi olduğunu iddia etti. 

Yüksel Çelik kendisine iftira atıldığını belirterek Üniversite yetkililerine dava açmaya hazırlanıyor.
Yüksel Çelikʹin adına İstanbulda ki avukatı Av. Dr. Aydın Çelik bir basın açıklaması yayınlayarak, "Müvekkilimi hedef alan ve gerçekçi olmayan Rektörlüğün basın açıklaması hakkında her türlü yasal yollara başvurulacaktır." dedi.

İşte Av. Dr. Aydın Çelikʹin gönderdiği o açıklama; 

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörlüğü tarafından “Kmü’den Okutman Yüksel Çelik’in Yolsuzluk İddialarına Cevap” başlığıyla yapılan ve müvekkilim Yüksek Çelik’i hedef alan basın açıklamasına karşı, aşağıdaki cevap ve düzeltme yazısını kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı hâsıl olmuştur:

1. Öncelikle Temizhaber.com isimli internet sitesinde 22 Temmuz 2012 günü “Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde Şok İddialar” başlıklı yazı, iddia edilenin aksine, müvekkilim Yüksel Çelik tarafından değil bizzat site yetkilileri tarafından hazırlanmış ve haber yapılmıştır. Haber yazısı incelendiğinde açıkça görüleceği üzere, site yetkilileri, iddiaları araştırmak üzere Karaman’a gelip bizzat üniversite rektörü ile bir takım görüşmeler yapmış iddiaları sorgulamış ve tatmin edici cevaplar alamayınca da, bu iddiaları haber konusu yapmışlardır. Müvekkilimi hedef alan ve gerçekçi olmayan Rektörlüğün basın açıklaması hakkında her türlü yasal yollara başvurulacaktır.

 2. Rektörlüğün basın açıklaması incelendiğinde de, iddiaların hemen hemen tümünün kabul edildiği de görülecektir. Dolayısıyla haberde yer alan hususlar artık iddia olmaktan çıkarak Rektörlüğün kabulünde olan yolsuz işlemler haline de gelmiştir.

Basın açıklamasın da, “Haberde bahsedilen Vakıfbank Karaman Şubesi bünyesinde açılan 00158007280103344 numaralı hesapta Özel Kalem bünyesinde açılan hesaptır. Bu hesaplarda toplanan ve kurum bütçesiyle hiç ilgisi olmayan yardım ve bağış paraları Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Yaptırma ve Yaşatma Vakfı’na aktarılarak bütün bu hesaplar kapatılmıştır. Vakfa aktarılan bu paralar ile ilgili yapılan inceleme ve tetkik sonucunda bütçeye aktarılmasının uygun olacağı sonucuna varıldığından anılan paranın hepsi tekrar vakıf tarafından bütçe (Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı) hesabına aktarılarak 27/10/2009 tarih ve 3386 yevmiye numaralı muhasebe kaydı ile bütçeye gelir kaydedilmiştir” denilmek suretiyle yolsuz olarak toplandığı açıkça kabul edilen paralar, iade edilmesi gerekirken gelir olarak kaydedilmiş ve bu yolsuzluğa bir takım hesap hareketleriyle hukuki kılıf bulunmaya çalışılmıştır. Rektörlük, 2008 Eylül ayında 00158007290103344 no’lu özel kalem hesabına aktarılan 110.640 TL’nin hatalı olarak toplandığının fark edildiğini iddia etmekle birlikte, bu parayı, yine organik bağının bulunmadığını iddia ettiği, başka bir kuruma neden aktardığını açıklayamamaktadır. Ayrıca 27/10/2009 tarih ve 3386 sayılı kayıt ile aktarılan meblağın ne kadar olduğunu geriye kalan meblağın da ne yapıldığını açıklayamamaktadır. İddialara konu olduğu gibi küçük bir meblağın aktarılmış olması geriye kalan meblağında usulsüz olarak kullanılmış olması kuvvetle ihtimal dâhilinde görülmektedir.

3. Basın açıklamasında, Audi A6 marka aracın Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Yaptırma ve Yaşatma Vakfı tarafından alındığı belirtilmekle yetinilmiştir. Oysa bu vakfın aracın parasını nereden temin ettiği belirtilmemiştir. Arabayı satın almaya neden rektör yardımcılarının gitmiş olduğu yönündeki iddiaya da cevap verilmediği gibi 2009 Bahar ve 2009 Eylül öğrenci kayıt dönemlerinde Vakıfbank Karaman Şubesi bünyesindeki 00158067286671481 numaralı hesaba 51.520-TL ve Ziraat Bankası 031335685066 5001 no’lu hesaba 165.720-TL olarak, harçlar ile birlikte tahsil edilen parayla bu aracın bedelinin karşılandığı yönündeki iddiaya da cevap verilmemiştir. En önemlisi Rektörlük, 2008 Eylül ayında 00158007290103344 no’lu özel kalem hesabına aktarılan 110.640 TL’nin hatalı olarak toplandığının fark edildiğini belirtmiş olmasına rağmen, aynı hatayı neden 2009 bahar ve 2009 güz dönemi kayıtlarında da tekrarlamış olduğunu da açıklamamıştır. Haberimiz yok dediğiniz 2009 bahar dönemi vakıf günlük hesap dökümünde harç yazan ifadeleri neden düzelttiniz? Yoksa burada iddia edildiği üzere, bilinçli bir yolsuzluk mu yapılmıştır?

4. Müvekkilimin izinsiz olarak bir takım dokümanları aldığı ve kamuoyuyla paylaşarak görevini ihlal ettiği iddia edilmektedir. Bir yolsuzluğu gören ve tespit eden her kamu görevlisinin bu yolsuzluğu ifşa etmesi ve ilgiler hakkında suç duyurusunda bulunması hem kanuni hem de vicdani bir görevdir. Müvekkilimin ilgili vakıf ile hiçbir irtibatı yoktur. İrtibatı olanlar vakıfa para transferi yapan, vakıf yönetiminde olan ve vakıftan lüks makam arabası temin eden üniversite yönetimidir.  Müvekkilim yapılan işlemlerin etik olmadığını Rektör Yard. Prof.Dr.Mehmet KARATAŞ’a bizzat söylemiştir. Ayrıca işlemin 5072 sayılı kanuna aykırı olduğunu 2012’de fark etmiş ve hemen suç duyurunda bulunmuştur.

5. Basın açıklamasında, vakfa herhangi bir para aktarımının yapılmadığı, böyle bir hususun müfettişlerce de tespit edilemediği iddia edilmektedir. Üniversitenin 2009 Bahar 2009 Eylül kayıtları ile banka kayıtları incelendiğinde, her öğrencinin harç yatırma anı ile bağış yapma anının aynı olması ve tüm harç yatıranların bağış yapmış olması vakfa usulsüz para aktarma değildir de nedir? Kaldı ki müfettişlerce tespit edilemeyen bir yolsuzluktan kişilerin aklanmış olacağı gibi bir mantığın da söz konusu olamayacağı açıktır.

6. Basın açıklamasında “Üniversitemiz personelinin içinde bulunduğu ve başkanlığını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet KARATAŞ’ın yaptığı Karaman Bilim ve Araştırma Merkezi Derneği kurulmuştur. Bu dernek kendi bünyesinde eğitim-öğretim ve bilimsel alanlarda derneğin amacına uygun ulusal ve uluslararası sempozyumlar, açıkoturumlar, seminerler, konferanslar, yarışmalar, kongre ve geziler yapmak, projeler hazırlamak, kitap ve dergiler basmak, kurslar düzenlemek gibi faaliyetleri yapmak amacıyla gelir getirici faaliyetlerde bulunmak üzere yasal prosedürlere uygun Karaman Bilim ve Araştırma Merkezi İktisadi İşletmesi kurmuştur” denilmiştir. Elbette ki bir derneğin kuruluş amacıyla bağlantılı faaliyetler yapması mümkündür. Ancak anılan derneğin 5072 sayılı kanunun 2. hükmünü ihlal edecek nitelikte faaliyetlerde bulunamayacağı açıktır. Anılan hükme göre:

“a) Dernek ve vakıflar, kamu kurum ve kuruluşlarının ismini alamaz, bu kurum ve kuruluşların hizmet binaları ve müştemilatı içinde faaliyet gösteremez ve bu kuruluşlara ait araç ve gereci kullanamaz. (Anılan derneğin üniversitenin hizmet binaları ve müştemilatı içinde faaliyet gösterdiği ve üniversiteye ait araç ve gereci kullandığı basın açıklamasıyla açıkça kabul edilmiştir. Böylece yasanın anılan hükmünün ihlal edilmiş olduğu da ortadadır)

b) Dernek ve vakıflar kamu kurum ve kuruluşlarının sundukları hizmetlerle ilgili olarak gerçek ve tüzel kişilerden ücret, bağış, katkı payı ve benzeri adlar altında herhangi bir karşılık alamaz. (Ancak, yukarıda belirtmiş olduğumuz üzere, üniversitede, öğrencilerin kayıt yapabilmeleri için vakfa bağış yapma ya da derneğin kitaplarını satın alma yönünde şart koşularak söz konusu hüküm ihlal edilmiştir).

c) Kamu hizmetlerinde kullanılan araç, gereç, evrak, form ve benzeri malzemenin, bu Kanun kapsamındaki dernek ve vakıflardan temin edilmesi istenemez. (Dernekten Audi A6 makam araba temin edilerek bu hüküm ihlal edilmiştir)

d) Kamu görevlileri görev unvanlarını kullanarak dernek ve vakıf organlarında görev alamaz. (Üniversite genel sekteri yönetimde yer alarak bu hüküm de ihlal edilmiştir)

e) Dernek ve vakıf organlarında görev alan kamu görevlileri, bu görevleri nedeniyle ücret, huzur hakkı veya başka bir ad altında herhangi bir karşılık alamaz. (Bu hususta savcılıkta suç duyurusunda bulunulmuştur)

f) Dernek ve vakıfların yardım toplama ve bağış kabul hizmetlerinde kamu görevlileri çalıştırılamaz. (2008 ve 2009 vakıf tahsilatlarında, müvekkilim kullanılarak, anılan hüküm ihlal edilmiştir. Ayrıca 2010 ve 2011 dernek kitap satışı için üniversite görevlileri kullanılarak yine anılan hüküm ihlal edilmiştir).

Görüldüğü üzere, anılan derneğin hemen hemen tüm gelirleri, üniversite imkânları kullanarak ve yukarıda belirtmiş olduğumuz yasa hükümleri ihlal edilerek elde edilmiştir.

7. Yapılan basın açıklamasında, üzerinden yolsuzluk yapılan derneğin farklı bir statüsü varmış gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Oysa adı geçen derneğin 5072 sayılı dernekler kanununa tabi olduğu valilik dernekler masasından sorulmak suretiyle rahatlıkla öğrenilebilir. Derneğin özel bir statüsü bulunmamaktadır. Derneğin 2010-2011 kayıtlarına ilişkin stand talep yazısı ve standa karşılık ödediği bir bedelin bulunup bulunmadığı hususu da açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu durum da yukarıda ifade etmiş olduğumuz yolsuz para transferinin bulunduğunu açıkça gösteren diğer bir husustur.

8. Derneğin öğrencilerden para toplamadığı iddia edilmektedir. Oysa haberde ifade edildiği üzere, perakende fiyatı 39 TL %40 indirimle fiyatı 23 TL olan 3 kitap 50 TL den yeni kayıt yapan yaklaşık 5 bin öğrenciye yaklaşık 15 bin kitap satılmış olması hususunda bir açıklama yapılmamıştır. Bir öğrenci kayıt için ilk defa geldiği bir üniversitede, daha derse başlamadan dersin hocasının hangi kitabı tavsiye edeceğini bilmeden, 3 kitabı satın alması da hayatın olağan akışına aykırı olduğu açıktır. Üniversitenin döner sermayesi ve Sürekli Eğitim Merkezi varken üniversitenin bina, araç-gereç, öğretim elemanı ve memurlarının Karaman Bilim Araştırma Merkezi’ne tahsis edilerek bu merkez üzerinden eğitimlerin yapılmasının izahı nedir? Bu derneğin üniversitenin tüm imkânlarını kullanıp gelir getirici faaliyetler yapması, bu gelirlerden de Nobel Akademik Yay. Eğt. Danışmanlık firmasının dergilerinin basımını üstlenmesi, dernek başkanı Prof. Dr. Mehmet KARATAŞ’ın aynı zamanda anılan firmada danışmanlık yapmasının bir sonucu mudur?

9. Basın açıklamasında, “ayrıca haberde bahsedilen Prof. Dr. Turan KARATAŞ’ın yazarlığını yaptığı Türk Dili kitabının Nobel Kitap Dağıtım A.Ş. tarafından basılmadığı anlaşılmıştır. Üniversitemizin Nobel Kitap Dağıtım A. Ş. ile hiçbir şekilde kitap alışverişi veya ticari faaliyeti olmamıştır” denilmiştir. Oysa Prof. Dr. Turan KARATAŞ’ın yazarlığını yaptığı Türk Dili kitabının arka kapağında Nobel Kitap Dağıtım A. Ş dağıtım şirketi olarak geçmektedir.  Basım kelimesi sehven yazılmıştır.

10. Müvekkilim, başta rektör ve yardımcılarının etik dışı uygulamalarına karşı durmuş ve bu işlemlerine alet olmamak için durumu Prof.Dr. Mehmet KARATAŞ’ın yüzüne söyleyerek kendi isteği ile istifa etmiştir. Müvekkilimin istifa şeklini gururuna yediremeyen  Prof.Dr.Mehmet KARATAŞ, müdür vekilliği yaptığı Ermenek MYO’da bilgisayar bölümündeki bölüm hocalarına İngilizce ve matematik dersleri verdirerek bilgisayar derslerine  hoca ihtiyacı ortaya çıkartmış ve müvekkilimi zorla Ermenek MYO’a görevlendirmiştir. Ermenek MYO’da bilgisayar bölüm hocaları 8-10 saat ikinci öğretim dersi verirken müvekkilime 15 saat ikinci öğretim dersi yüklemiştir.  Çeşitli bahanelerle müvekkilim hakkında birçok soruşturma başlatmış ancak hiçbirisinden sonuç alamamıştır.

11. Müvekkilim Selçuk Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde doktora tez aşaması öğrencisidir. Müvekkilimin doktora yapmasına engel olunmuş, kendisine izin verilmemiş ve bin bir zorluk çıkarılmıştır. Müvekkilim de yıllık izinlerini kullanmak suretiyle 100 km uzaklıktaki bir üniversitede doktorasını devam ettirmeye çalışmak zorunda bırakılmıştır. Müvekkilimle birlikte yüksekokullardaki 15 öğretim elemanı için de aynı zorluk söz konusudur. Her fırsatta, üniversite gelişimine ve bilim adamı yetiştirmeye büyük önem verdiğini anlatan sayın rektörün ancak yıllık izinle akademik çalışmaya öğretim elemanı göndermesi abesle iştigaldir.

12. Müvekkilim sadece akademik çalışmalarıyla değil aynı zamanda insanı fedakârlıklarıyla da üniversiteye birçok katkı sağlamıştır. Temizel-Ünlü Bilgisayar ATK kuruluşunda bulunmuş amblemini tasarlamış, Üniversite’de MYO’da bilgisayar bölümünü kurmuş, okulun amblemini tasarlamış, üniversitenin Bilgi İşlem Dairesi’ni kurmuş ve hali hazırda kullanılan amblemini tasarlamış, Şırnak Üniversite’sinin Bilgi İşlem Dairesi’nin kuruluşuna destek vermiş hali hazırda kullanılan amblemini tasarlamış, Valilik ile “Karaman Yazılım Kenti” projesini gerçekleştirip sonuçlandırmış bir kişidir. Müvekkilimin, aynı zamanda, yürütmekte olduğu üniversitenin tek Avrupa Birliği projesi, SCI-index dergilerde yayınlanmış 2 makalesi ve yayın bekleyen 2 makalesi ile birlikte birçok çalışması bulunmaktadır. Yukarda sayılan başlıca çalışmalarında da görüldüğü üzere, müvekkilim sadece işini yapan ve hayal peşinde koşmayan birisidir. Sadece işine odaklanan müvekkilim, haksızlıklar karşısındaki dik duruşu nedeniyle sindirilmeye çalışılmıştır.

Kamuoyunun takdirine saygı ile sunarım.

Av.Dr. Aydın ÇELİK