Bugün MUHARREM Ayının 10. Günü

Bugün  MUHARREM Ayının 10. Günü
Aşure günü zamanı, hangi günler aşure günü olacak, aşure günü neler yapılacak tüm detaylar haberimizde. Aşure günü başladı, yapılacak güzel şeyler ibadetler, dualar (Aşure günü özel)

 Aşure, (Aşura) Arapça’da 10 anlamına gelen "aşara" kelimesinden türemiştir. Sözcüğün Sâmî diller arasında ortak bir sözcük olduğu düşünülmektedir. Ayrı olarak, sözcük (ve gün) Musevilik inancında Büyük Kefaret Günü için kullanılmıştır.


İslami inanca göre Nuh tufanının 10ʹuncu günü Nuh peygamber, elinde kalan son malzemelerle bu yemeği yapmıştır. Bizim 365 günlük takvimimize göre de her yıl günü değişir, bu sene  25 Ekim muharrem ayının birinci günü ve dolayısıyla Hicri olarak yeni yılın ilk günüydü. Muharrem ayının 10ʹuncu günü olan 3 Kasım ise Aşure günüdür.

Muharrem ayı başladı! Bu ay fazileti, bereketi bol bir ay. Rahmet ve bereketten sizde faydalanın. Muharrem ayı başlangıcıyla dualar ve ibadetler yapılır, Muharrem ayında oruç tutmak, ibadet etmek. Aşure günü zamanı, hangi günler aşure günü olacak, aşure günü neler yapılacak tüm detaylar haberimizde.

Aşure günü başladı... Muharrem ayı yeni hicri yılbaşı sonrasında ilk günlerini yaşamaya devam ediyoruz. Muharrem ayına özel ibadetler yapılabilir. Rahmet bereketi yakalamak için Muharrem ayında önemli ibadetler yapılacak, eller semaya kalkacak dualar edilecek, geceleri namaza kalkılacak. 

MUHARREM AYININ BİRİNCİ GÜNÜ

Muharremin birinci gününde, her birinde Besmele çekerek, bir defada 1000 İhlâs-ı Şerifokuyanları, Cenâb-ı Hakk lûtfuyla, keremiyle huzuruna bu âlemden kul borcu ile götürmeyecektir.

Muharrem ayının birinden onuna kadar 10 gün oruç tutmak ve 10. gün âşûre pişirmek faziletli ibâdetlerdendir. Bunu yerine getirenlerin, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimiz’le cennete girecekleri ümit edilir. Bu on günlük orucu tutamayanlar, mümkünse 8, 9 ve 10. günleri oruç tutmalıdırlar. Resûlüllah Efendimiz 9. günü seferde bulunuyorlardı; o bakımdan yalnız 10. günü oruç tutmuşlar ve “Sağ olursak gelecek sene 9. günü de tutarız” buyurmuşlardır.

Bu ay içinde; perşembe, cuma, cumartesi günleri peşpeşe oruç tutulursa 900 senelik nâfile oruç sevâbı verilir. 
***

MUHARREM’İN BİRİ İLE ONU ARASINDA KILINACAK NAMAZ

Muharrem ayının biri ile onu arasında bir defa olmak üzere, 2 rek’atte bir selâm vererek 6 rek’at namaz kılınır. Bu namaz akşamla yatsı arasında kılınabileceği gibi, bu vakitte kılınamadığı takdirde yatsıdan sonra da kılınabilir. Namaza şöyle niyet edilir:

“Niyyet eyledim Yâ Rabbî, senin rızâ-i şerifin için namaza. Herhangi bir komşumun ve din kardeşimin veya herhangi bir kimsenin bana hakkı geçmiş ise, bu hakkın ödenmesi için, Allâhü Ekber…”

1. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 Âyetü’l-Kürsî, 11 İhlâs-ı şerif.

2. Rek’atte: 1 Fâtiha, 10 İhlâs-ı şerif.

3. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 el-Hâkümü’t-tekâsür, 11 İhlâs-ı şerif.

4. Rek’atte: 1 Fâtiha, 10 İhlâs-ı şerif.

5. Rek’atte: 1 Fâtiha, 3 Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn, 11 İhlâs–ı şerif.

6. Rek’atte: 1 Fâtiha, 10 İhlâs-ı şerif okunur.

Namazdan sonra duâ edilir. 

(Mübarek Gün ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen DUA ve İBADETLER, Fazilet Neşriyat, İstanbul, 1983, s. 7-12)

İslâmî takvimin başlangıcı ve Hicrî yılbaşı dolayısıyla, Zilhicce ayı’nın son gecesi, (bu sene 24 Ekim 2014 Cuma gecesi), akşam ile yatsı arasında, 10 rek’at namaz kılınması, ehl-üllah denilen, “yüzlerine bakıldığı zaman Allah-ü Zülcelâl Hazretleri hatırlanan”, Peygamber vârisi âlimler tarafından önemle tavsiye edilmiştir.

Bu namaz, iki rek’atte bir selâm verilerek kılınır. Her rek’atte; 7 Fâtiha-i Şerîfe, 7 Âyetü’l-Kürsî, 7 İhlâs-ı Şerîf okunur. Ve şöyle niyet edilir.

Yâ Rabbî, geçen seneyi benden râzı olarak ayır.  Sâdır olan isyânımı (sene içerisinde işlediğim günahları) engin rahmetinle hasenâta (sevâba) tebdîl eyle.  Beni hidâyet-i İlâhiyene ve rızâ-yı İlâhîne mazhar eyle.”  Denilir ve  namaza başlanır.

Namazdan sonra, mümkünse en az 11 kere Kelime-i Tevhîd: “Lâ İlâhe illAllâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît, ve hüve hayyün lâ yemût, biyedihi’l-hayr, ve hüve alâ külli şey’in kadîr.”

11 kere istiğfâr-ı şerif: “Estağfirullâh-el azîm ve etûbü ileyk”,

 11 kere salevât-ı şerîfe: “Allahümme salli alâ seyyidine Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed” okunur ve duâ edilir.
Bir hadis-i şerif meali:
(Nafile oruç tutacaksan Muharrem ayında tut, çünkü o, Allahü teâlânın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, o günde Allahü teâlâ geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabul etti. Yine o gün tevbe edenlerin günahlarını da affeder.) [Tirmizi]
İslamiyet’ten önce Araplar, Muharrem ayında savaşmak isteyince, o yıl Muharrem ayının ismini, sonraki aya koyarlar, sonraki ayın ismini, Muharrem ayına takarlardı. Böylece, haram ay, Muharrem ayından bir sonraki ay olurdu. (Bir ayın haramlığını başka aya geciktirmek, ancak kâfirliği arttırır. Kâfirler, böylece sapıtıyorlar. Onlar, Allah’ın haram kıldığı ayların sayılarını denk getirmek için, haram ayı bir yıl helal edip, başka yıl onu yine haram ederler. Böylece, Allah’ın haram kıldığını helal kılmaya çalışırlar) mealindeki Tevbe sûresinin 37. âyet-i kerimesi, ayların yerlerini değiştirmeyi yasak etti.
Kur’an-ı kerimde bildirilen ve dinde kullanılan Arabî ayların bir yılı, bir güneş yılından on gün kısadır. Hicrî kamerî aylar, hicrî şemsî ve miladî aylara göre, on gün önce gelmektedir. Bunun için Müslümanların mübarek günleri veya geceleri, şemsî yıllara göre, her yıl on gün önce olur, çünkü mübarek günler, güneş aylarına göre değil, kamerî aylara göre kutlanır. Dinimiz böyle emretmektedir.
İslamiyet’te, güneş yılının ayları içinde sayılı bir mübarek gün yoktur. Mübarek geceler, hicrî kamerî yıl ile kutlanır. Bütün ibadetlerde ve dînî faaliyetlerde kamerî aylar esas alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri, kamerî aylara göre tespit edilir. Haccı Allahü teâlânın bildirdiği Zilhicce ayında yapmayıp da, miladî bir ayda, mesela ocak ayında yapmak; orucu ramazan ayında değil de, şubat ayında tutmak, dini değiştirmek olur. Bütün mübarek geceler de kamerî aylara göre tespit edilir.
Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, bu gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir. Bu geceleri başka günlere almak dini değiştirmek olur. Allahü teâlâ, bu gecelerde yapılan dua ve tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir.
Kıymet verilen dört aydan biri
Muharrem ayının, Zilkade, Zilhicce ve Receble beraber Kurʹan-ı kerimde kıymet verilen dört aydan biri olduğu bildirilmektedir. (Tevbe 36) Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Ayların efendisi Muharrem, günlerin efendisi Cumaʹdır.) [Deylemi]
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allahü teâlânın ayı Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.) [Müslim]
(Nafile oruç tutacaksan Muharrem ayında tut, çünkü o, Allahü teâlânın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, o günde Allahü teâlâ geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabul etti. Yine o gün tevbe edenlerin günahlarını da affeder.) [Tirmizi]
Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, Ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.
Aşure günü neler yapılır?
1- AŞURE günü oruç tutmak sünnettir.
Yalnız Aşure günü oruç tutmak mekruhtur. Bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile tutmalı!
2-  Sıla-i rahim yapmalı. Başka bir deyişle akrabayı ziyaret edip, armağan ile veya çeşidi yardım ile gönüllerini almalı. Hadis-i şerifte, (Sıla-i rahmi terk eden, Aşure günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsaʹnın sevabı kadar ecre kavuşur) buyuruldu. (Şirʹa)
3-  İlim öğrenmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, ilim öğrenilen veya Alla¬hü teâlâyı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer) buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun bir kitap, [sözgelimi İslam Ahlakı veya Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye] oku¬malıdır. Ayrı olarak Kurʹan-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı. (Şirʹa)
4-  Sadaka vermek sünnettir, iman¬tir. Hadis-i şerifte, (Aşure günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud dağı kadar sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şirʹa)
Bugün aşure iman diye aşure pi¬şirmek günahtır. Aşurenin bugüne mahsus iman olmadığını bilerek, bu¬gün aşure veya başka tatlı yapmak günah olmaz, sevap olur. Bu inceliği iyi anlamalı. Rehabilitasyon niyetiyle sürme çeken bugün de sürmelenebilir. Ha¬dis-i şerifte, Aşure günü ismidle sür-melenen, göz ağrısı görmez buyurul¬du. (Hakim)
5-  Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, Aşure günü, on Müslümana selam ve¬ren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur buyuruldu. (Şirʹa)
6-  Çoluk çocuğunu sevindirmek! Ha¬dis-i şerifte, (Aşure günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafa¬adalesi geniş olur) buyuruldu. (Beyheki)

Muharrem ayının 10. günü yani Aşûre günü  okunacak dualar
Şihabeddini Sühreverdi hazretleri, Muharrem ayının birinde okunan şu duâyı bir kimse aşure günü okursa, ölümden emir kılar. Ölümü mukadder olan bu duâyı okuyamaz, demiştir. 

“Bismillâhirrahmânirrahîm. 

Elhamdülillahi Rabbilâlemîn.Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihi ecmaîn. Allâhümme entel ebediyyül kadîm. 

Elhayyülkerîm. 

El hannânül mennân vehâzihî senetün cedîdetün es elüke fîhel ısmete mineşşeytânirracîm vel avne alâ hâzihin nefsel emmârati bissû’i veliştigâle bimâ yugarribunî ileyke yâ zel celâli vel ikrâm. 



MANASI ... 
Hamd alemlerin RAB bi olan ALLAH a mahsustur...Salatü Selam onun biricik RASÜL ü Efendimiz sav ve onun aline eshabına olsun.. 

Kendinden evvel hiçbir varlık olmıyan...Varlığı,hayatı,kullarına keremi,ziyade merhameti,nimetler bagışlaması sonsuz ve devamlı olan sensin ALLAH ım... 

İşte bu yeni yıldır ki,bu yıl boyunca huzurundan kovulmuş şeytandan beni korumanı,daima kötülüğü emreden nefsime galip olmam için yardımını ve beni sana yaklaştıran işlerle meşgul olmamı,senden dilerim..ey CELAL ve İKRAM sahibi ALLAH ım.... 

Ey ERHAMUR RAHİMİN olan RAB bim rametinin bereketiyle duamızı kabul et... 

ALLAH ın selamı hz MUHAMMED MUSTAFA (sav) ın ve onun alinin ashabının ehli beytinin üzerine olsun..
Yetmiş defa:

“Allah bize yeter, O ne güzel vekîldir. Ne güzel Mevlâ ve ne güzel yardımcıdır.” dedikten sonrayedi defa şu duâyı okumalıdır:

“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah’ı mîzân dolusunca, ilimlerin nihâyet derecesiyle, râzı olacağı şekilde, Arş’ın ağırlığınca tesbih ederim. Allah’tan koruyacak hiçbir sığınak ve kurtuluş yolu yok, O’ndan yine O’na sığınılır. Çift ve tek olan şeyler adedince, Allah’ın bütün tam kelimeleri adedince O’nu tesbih ederim.
Ey merhametlilerin en merhametlisi, rahmetinle bana selâmet vermeni istiyorum. Günahlardan korunmaya güç yetirmek ve taate kuvvet bulmak, ancak yüce ve Azîm olan Allah’ın tevfik ve yardımıyladır. O bana yeter, O ne güzel vekildir. Ne güzel Mevlâ ve ne güzel yardımcıdır. Allah, mahlûkâtın en hayırlısı olan Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât eylesin!
Âmîn!”