ZAM..ZAM..ZAM

ZAM..ZAM..ZAM
Hükümetin kaşıkla verip kepçe ile alma operasyonu yeni yıla hızlı başladı.
Yeni yıla girerken her zaman dile getirilen bir söz vardır ya yeni yıla nasıl girerseniz bütün yılınız öyle geçer diye.. Bizde yeni yıla zamlarla girdik umuyoruz ki tüm yılımız zamlarla geçmez. Hükümetin kaşıkla verip kepçe ile alma operasyonu yeni yıla hızlı başladı.
 
 İğneden ipliğe derler ya işte bunlara uyacak tek sözdür bence. Anlaşılan teğet geçen krizin faturası yine halka kesiliyor.
 
 Efendim denildi ki komşularımızdan bazıları ile vizeyi kaldırdık ama pasaport harçlarına zam yaptık… Vatandaş uğradığı haksızlıklar karşınında adalete sığınsın diyorlar. Fakat başvurusunu bile para ile yapsın diyorlar… Zaten elinde olmayan vatandaş harç parasını duyunca adliye kapısından geri dönüyor…Diyelim ki acil işiniz çıktı şehir dışına çıkacaksınız buradaki işleriniz için bir vekâlet vermeniz gerekiyor, bir hesaplıyorsunuz işleriniz iki gün beklese daha kârdasınız! Vekâlet yol parasından fazla…
 Farz edin ki kimsede olmayan bir şey keşfettiniz ve bunun patentini alıp çevreye duyuracaksınız. Ama nerdeee!!!  Normalde bir devlet, sen bunu başardın diye seni ödüllendirip teşvikle desteklerken, canım Türkiye’mizde insana hem masraf çıkarıyorlar hem de sen bunu niye yaptın delisin diye dalga geçiyorlar…
 
 Sigara içenlerin vay haline.. Kapalı yerlerden oldukları yetmezmiş gibi birde zamla iyicene köşeye sıkıştılar hiç içilmese daha iyi. Lakin tiryakilik işte… Araba alırsın vergiye zam, yola çıkarsın otoyola zam. Neyse ki Karaman’da köprü yok da, en azından o zam’dan kurtulmuş olduk…
 
 Hükümet açıklama yaptı araç satışlarındaki bazı harçları kaldırdık!!! Vatandaşın bir kısmı tam sevinecek iken arkasından motorlu taşıtlara da artı vergi eklenince olmayan moral iyicene bozuldu…
 Geldik en can alıcı noktalardan birine. Benzin! Evet, nasılsa mecburen alınıyor diyerek artık günde iki kere zam gelir oldu. Vatandaş, hükümet fiyatları aşağı çeker mi umudunu geçti, artık zam yapar mı telaşına düştü. Yanındaki komşu ülkelerinin Dünya petrol ve doğal gaz potansiyelinin yarısını karşılayacak kadar üretim yaparken biz nedendir bilinmez! Dünya’nın en pahalı benzinini kullanmak zorunda kalıyoruz.
 
 Acaba Sayın Başbakan açılım derken bu zamların açılımından mı söz ediyordu? Diye aklımıza gelmiyor değil. Ya da sokaklarda çıkan olayların devlete çıkan faturalarını bir şekilde halkamı yüklüyor… Bir zamanlar Sayın Başbakan, simit çay örneğini çok iyi yapıyordu anlaşılan gelen zamlardan dolayı oda yapmaz oldu artık…
 
 Tabi bu kadar üzen zamlardan sonra bir zam var ki! Dillere destan
 İşçiye asgari ücretliye zam zam zam 19 lira zam! yemede yanında yat, Bir güne vurunca ortalama 0.63 kuruş ediyor bu zamlarla tüm asgari ücretliyi sevindirmiş oldu.. Memura yapacağı yüzde 2 lik zamda yolda!
 
 Son iki yılda elektriğe zam yüzde 70 olarak yansımış, bu hükümet işi çözmüş anlaşılan bundan önceki hükümetler genellikle gıdaya zam uygularlar ve çok tepki çekerdi. fakat bu hükümet benzin vergi harçları ve diğer zaruri ihtiyaçlara fazlasıyla zammı uygulasa da Vatandaş; bulgura zam gelmedi, domates aynı fiyat  diye kendini ve çevresindekileri kandırmaya devam ediyor.. Eee Üreten değil de Tüketen bir toplum haline gelirsen bu zamlara da sesini çıkarmayacaksın deniliyor…
 
 Kısacası,  önceden halkımız bu tür hakları yenildiğinde sesini duyurmak için tepkiler ve eylemler yapardı! Anlaşılan halk halinden memnun! Bunu yazarken aklıma Nasreddin hocanın menşur fil fıkrası geldi.
 
 Birileri ya hükümete; Vatandaşın çok iyi durumda olduğunu, halinden gayet memnun bir şekilde yaşadığını, fazlasıyla kazandıklarını, nasıl harcayacaklarını bilmediğini bildiriyor… Ya da seçilen 550 Milletvekili(!!!) kendi memleketleri yerine Avrupa nın değişik ülkelerinde günlerini geçirip buradaki vatandaştan bi haber yaşıyorlar…
 Anlaşılan ülke gerilim politikasını ve suni gündem olaylarını ne zaman bırakır ya da halkın ne zaman gözü açılmaya başlarsa, bu tepkileri yavaş yavaş görmeye başlayacağız.
 
 Halk arasında dolaşıp onlarla sohbete başlıyorsunuz; İşlerin olmayışından, çok zor durumda olduklarından bahsediyorlar. Fakat bu gidişatı neden değiştirmiyorsunuz her şey sizin elinizde denilince ne yapalım diyorlar… İşte burası da sözün bittiği an oluyor!
 
Belki de bu zamlarla yaşamaya alıştık onlardan kurtulmak bize zor geliyor olsa gerek.