Yunus’un Gönlü Çalab’ın Tahtı Programında 15 Temmuz Süreci Konuşuldu

Yunus’un Gönlü Çalab’ın Tahtı Programında 15 Temmuz Süreci Konuşuldu
Gönlü Çalab’ın Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Rektörlüğü tarafından düzenlenen Yunus’un Tahtı adlı program bu hafta farklı bir konu ile izleyiciyle buluştu

KMÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Yiğittepe’nin konuk olduğu programın 10'uncu haftasında "Türkiye’nin Ulusal Güvenlik Meseleleri ve 15 Temmuz Süreci" konusu ele alındı.
KMÜ Yunus Emre ve Türkçe Yılı Koordinatörü Muhammet Ali Orak'ın yönlendiriciliğinde gerçekleştirilen programda Doç. Dr. Levent Yiğittepe, Türkiye’nin dış politikadaki öncelikleri ve yerli savunma sanayi sitemi, 15 Temmuz sürecinden sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarısı, sürece dahil olan aktörlerin amaçları ve Türkiye’nin ulusal güvenlik güçlerini nasıl etkilediği konuları hakkında açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Yiğittepe Türkiye’nin jeopolitik konumu itibariyle her daim ulusal güvenlik konusu ile karşı karşıya kaldığını vurgulayarak, “Ulusal güvenlikte beka söz konusudur ve Türk milleti bekasını kolay kolay teslim edecek bir millet değildir. Tarihte örnekleri olduğu gibi Türk milleti 15 Temmuz günü de gereken tepkiyi fazlasıyla göstermiştir. Çünkü vatandaşlarımız doğruyu yanlışı görüyor.” dedi.
“Türkiye’nin yerli savunma sanayisi büyük aşama kaydetti”
Doç. Dr. Yiğittepe, Türkiye’nin yerli savunma sanayisinin son on yılda büyük bir aşama kaydettiğini belirterek şunları söyledi: “Türkiye’nin yerli savunma sanayi sisteminde ciddi bir yerleşme var. Türkiye’nin yerli savunma sanayisi yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıktı ve NATO dahil herkesin bu aşamadan rahatsız oldu. Türkiye artık sadece askeri alanda eğitim vermiyor fiili olarak da artık destek veriyor. Yerli savunmayı ne kadar bağımsızlaştırırsak talep de o kadar artacaktır. Artık Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve NATO yerli savunmamızı konuşuyor. Biz F35’lerin elliden fazla parçasını üretiyoruz. Türkiye’nin adının konuşulması bundan ibaret biz sahada gücümüzü daha fazla göstermeliyiz. Ayrıca medya da bir savunma alanıdır ve devletler medyayı güç olarak kullanmaktadır. Türkiye’nin uluslararası arenada tanınması için medyaya ihtiyacı vardır. Biz mutlaka bu alana da yönelmeliyiz.”
Dış politikadaki öncelikler konusuna değinen Doç. Dr. Yiğittepe, “Dış politikadaki öncelikler birçok konu başlığından oluşur fakat son dönemde en önemli başlık güvenlik konusudur. Bu alana yoğunlaşmamız gerekiyor. Devletler artık kendi çıkarlarını ön plana alıyor bizde kendi çıkarlarımızı öncelemeliyiz.” şeklinde konuştu. 
“15 Temmuz Türk Silahlı Kuvvetleri için bir kırılma noktası”
15 Temmuz sadece askeri bir girişim değil diyen Doç. Dr. Yiğittepe konuşmasını şöyle sürdürdü: “15 Temmuz Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için bir kırılma noktası. TSK 2016 yılından sonra kendi içinde hainleri temizledikten sonra güç kazandı. TSK, 15 Temmuz dan sonra Fırat Kalkanı Harekatı ve Zeytindalı Harekatı’ndaki başarıları ile daha operasyonel hale geldiğini herkese gösterdi. TSK askerleri her cephede bizlerin emniyeti için gece gündüz çalışmaya devam ediyorlar. Ayrıca 15 Temmuz sürecine dahil olan aktörler arasında sadece FETÖ yok. Arka planda ulusal güvenliğimizi zayıflatarak Türkiye’yi yalnızlaştırmak ve tekrar bağımlı hale getirmek isteyen başta Amerika olmak üzere terör örgütleri ve NATO gibi tüm cepheler işin içindedir. Türk milleti gereken cevabı verdi ve yine olursa yine verecektir Hiçbir devlet Türkiye’yi iç karışıklığa sürükleyerek kazanamaz. Bizim milletimiz toprağını terk etmez.”
Doç. Dr. Yiğittepe konuşmasının son bölümünde KMÜ bünyesinde böyle bir programın düzenleniyor olmasının gurur verici olduğunu belirterek emeği geçen herkese teşekkür etti. 
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinin resmi Youtube ve Facebook hesaplarından canlı yayınlanan ve  Aktekke Meydanı'nda halka açık olarak gerçekleştirilen programda Ezgi İlahi Grubu tarafından ‘şehit tahtında’, ‘Şehitler Ölmez’, 'Hamza Yürekliler’, ‘La ilahe İllallah’, Tek Sevdamız Türkiye’ Türkiyem’ eserleri ile Dursun Ali Erzanlı’ya ait olan Otuz Kuş şiiri de icra edildi.
Program şehitlere edilen duanın ardından sona erdi.