YA MEKKEʹYİ VURURLARSA.!

YA MEKKEʹYİ VURURLARSA.!
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Hükümetin Libya Operasyonuna destek vermesini eleştirdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Türkiyeʹnin Libyaʹya NATO aracılığıyla askeri güç göndermesine sert tepki gösterdi. NATO Suudi Arabistanʹa müdahale kararı alırlarsa Türkiye ne yapacak, sorusunu sorarak ülke gündemine oturdu.
 
 
Libyaʹya Türkiyeʹnin NATO aracılığıyla askeri güç göndermesine sert tepki gösteren Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, "Batılı ülkeler dün Irakʹa bugün Libyaʹya olduğu gibi yarın da Suudi Arabistanʹa müdahale kararı alırlarsa Türkiye ne yapacak? Türkiye NATOʹnun üyesi. Türkiye ben muhalifim diyebilir, Libya için de muhalifti. Yarın Allah korusun, telaffuzu bile ürkütüyor insanı ama Mekke, Medine bombalanmaya kalksa Türkiye ne yapacak? Bu sebepledir ki, Muhterem Hocamız Necmettin Erbakan 1970ʹli yıllardan beri bugünleri gördüğü için ısrarla İslam Barış Gücüʹnün kurulmasını öngörüyordu. Bunun için çırpındı, D-8ʹleri kurdu" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Türkiyeʹnin Libyaʹya NATO aracılığıyla askeri güç göndermesine sert tepki gösterdi. Kamalak, Türkiyeʹnin yanlış yolda olduğunun altını çizerek, "Batılı ülkeler dün Irakʹa bu gün Libyaʹya olduğu gibi yarın da Suudi Arabistanʹa müdahale kararı alırlarsa Türkiye ne yapacak? Türkiye NATOʹnun üyesi. Türkiye ben muhalifim diyebilir, Libya içinde muhalifti. Yarın Allah korusun telaffuzu bile ürkütüyor insanı ama Mekke, Medine bombalanmaya kalksa Türkiye ne yapacak. Bu sebepledir ki, Muhterem Hocamız Necmettin Erbakan 1970ʹli yıllardan beri bugünleri gördüğü için ısrarla İslam Barış Gücüʹnün kurulmasını öngörüyordu. Bunun için çırpındı, D-8ʹleri kurdu" diye eleştirdi.

Türkiye vekilini değil yönünü seçecek

Saadet Partisi 12 Haziran Genel Seçimler öncesi milletvekili aday belirleme çalışmalarını yoğunlaştırdı. Ankaraʹda başlayan ʹAday Belirleme Toplantısıʹnın ilk gününde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, ilk olarak 12 Haziranʹda yapılacak genel seçimlerin önemine değindi. Kamalak, "Bu seçim Türkiye için son derece önemlidir. Çünkü bu seçimle Türkiye sadece milletvekillerini seçmiyor, aynı zamanda Türkiyeʹnin gideceği yönü de seçmektedir. Türkiye Avrupa şemsiyesi altında İsrailʹin bir eyaleti mi olacak yoksa kendi bağımsızlığını sürdürerek lider bir ülke mi olacak. Buna karar verecektir. Yollar ya doğuya, ya batıya yönelecektir" dedi.

Bu açıkça haçlı seferidir

Kamalak, Başbakan Erdoğanʹın daha önce ʹNATOʹnun Libyaʹda ne işi var? Sözlerini hatırlatarak, gelinen noktayı eleştirdi. Kamalak, "NATO nerde şimdi. Türk savaş gemileri kimin emrinde. NATOʹnun emrinde. Batı şu veya bu şekilde bir vesileyle bir İslam ülkesini vuruyor. Dün vurmuştu, bu gün vuruyor, yarın da vuracaktır. Bundan 8 yıl önce ABDʹnin öncülüğünü yaptığı koalisyon güçleri Irakʹa saldırmıştı. Barış ve demokrasi getirecek diye. Bush ise gerçek niyetini ilk etapta açıklamıştı. ʹBu bir haçlı seferiʹ demişti. İngiliz Başbakanı Blair ʹIrakʹa asker gönderirken çok düşündüm ama inancım doğrultusunda asker gönderdimʹ diyordu. Libyaʹya müdahale kararı alındığında Fransız İçişleri Bakanı ʹBiz Haçlı seferine öncülük ediyoruzʹ demiştir. İşin özü budur. Açıklansa da açıklanmasa da bu saldırının adı budur" diye eleştirdi.
Kamalak, NATOʹnun Libya saldırısı sonrası Türkiyeʹnin de askeri güç göndermesini farklı bir açıdan değerlendirerek, "Batılı ülkeler dün Irakʹa bu gün Libyaʹya olduğu gibi yarın da Suudi Arabistanʹa müdahale kararı alırlarsa Türkiye ne yapacak? Türkiye NATOʹnun üyesi. Türkiye ben muhalifim diyebilir, Libya içinde muhalifti. Yarın Allah korusun telaffuzu bile ürkütüyor insanı ama Mekke, Medine bombalanmaya kalksa Türkiye ne yapacak.Türkiye buna karar verecektir. Bu sebepledir ki, Muhterem Hocamız 1970ʹli yıllarda İslam Barış Gücüʹnün kurulmasını öngörüyordu, bu günleri gördüğü için. 1990ʹlı yıllarda çırpındı. ʹEy İslam alemi bir araya gelinʹ diye. Ama yolunun kesilmekte olduğunu gördüğü için hiç değilse temelleri atalım diye D-8ʹleri kurdu. D-8ʹler Hocamızın öngördüğü bir şekilde aktif bir görev alabilseydi, Irak katliamı olabilir miydi. Komşu ülkelerdeki bu kargaşalar olabilir miydi. Türkiyeʹnin etrafı çökertiliyor, yalnızlaştırılıyor" dedi.

A sınıfı içerisinde bir sıralama yapılacak

"Saadet Partisi olarak bu seçime çok önem veriyoruz. Teşkilatımız oldukça dinamik, heyecanlı ve inanmış bir vaziyette" diyen Kamalak, Saadet Partisiʹne aday adaylığı için başvuruda bulunanlara ilişkin de bilgiler aktardı. Kamalak,  "Saadet Partisiʹne aday adaylığı için 1742 kişi başvurdu. Bunlardan 168ʹi bayan 13ʹü engelli kardeşimizdir. Aday sayımız belli. Arkadaşlarımız 25-26-27 Mart tarihlerinde 81 ilimizde GİK Üyelerinin katılımı ile eğilim yoklamaları yaptılar. Bu değerlendirmeye 12 bin 500 teşkilat mensubumuz katıldı. Burada ise bugünden itibaren müzakereler yapılacak, kural belli. Emaneti ehline vermek gerekiyor. Şüphesiz ki bütün aday adaylarımız bu işleri hakkıyla yapabilecek gönüldaş ve dava arkadaşlarımızdır. Bu A sınıfı içerisinde bir sıralama yapılacak. Bu münasebetle arkadaşlarımızı Ankaraʹda bir araya getirdik. Sonuçta 11 Nisanʹda tam liste halinde adaylarımız, YSKʹya bildirilecek" dedi.

Millî Görüş bu ülkenin harcı ve tutkalıdır

Türkiyeʹnin harcını, tutkalını Milli Görüşʹün temsil ettiğini de ifade eden Kamalak, "Milli Görüş dışlandığı vakit, Türkiyeʹde huzuru sağlamak mümkün değildir. Milli Görüş iş başına gelmeden problemleri çözmek asla mümkün değildir. Milli Görüş barışçıdır, herkesi kardeş sayan bir ruhu temsil etmektedir. Gerilimden uzaktır. Türkiyeʹyi geniş bir aile olarak görmektedir. Aile içerisinde asla gerginlik istememektedir. Şu an Erdoğan ve Kılıçdaroğlu tesadüfen de olsa bir araya geldikleri zaman birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlar. Benzer durumu Türkiye 1970ʹli yıllarda yaşamıştı. Yine Türkiye adeta ikiye bölünmüştü. Bir tarafta AP diğer tarafta CHP vardı. Ülke de ikiye bölünmüştü. Gençlerimiz adeta iki düşman ülkenin askerleri gibi birbirini kırıyordu. Caddeler, sokaklar yürünmez hale gelmişti. Milli Görüş 48 vekil ile uzlaşmaz denilen kutupları uzlaştırdı" diye hatırlattı.

Yolunu sürdürmeyen çırak utansın

Kamalak, Türkiyeʹnin bu seçimde istikameti konusunda bir karar vereceğini söyleyerek, "Bizim baraj problemimiz yoktur. Bundan herkes emin olsun. 1969 yılında Hocamız Konyaʹda bağımsızlık hareketini başlattığı zaman yaşlı bir amca Hocamıza, ʹBir çiçekle bahar gelmezʹ demişti. Hocamız ise ʹSen de haklısın amca. Her bahar bir çiçekle başlarʹ demişti. O bir çiçek 1974 yılında Başbakan Yardımcılığı koltuğuna geldi. 1996ʹda Başbakan oldu. O bir çiçek Rabbiʹne doğru giderken, geriye muazzam bir teşkilat bıraktı. Biz de diyoruz ki; Eğer ustada kalırsa bu öksüz yapı onu sürdürmeyen çırak utansın" açıklamasında bulundu.

Çatı belli, Saadet Partisi

Basın mensuplarının ittifak çalışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kamalak, "Görüşmeler devam ediyor. Hocamız, Adalet Eski Bakanı Şevket Kazan Beyʹi görevlendirmişti. Çalışmaları kendisi sürdürüyor. Bizim çatımız, yolumuz, istikametimiz, hedefimiz belli. Biz Türkiyeʹye geniş bir aile olarak kabul ediyoruz. Türkiyeʹnin problemlerini çözmek isteyen bütün arkadaşlarımıza hem kollarımız hem de gönlümüz sonuna kadar açıktır. Adres belli Saadet Partisiʹdir" dedi.