Selçuk Tıpta Geleneksel Ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Merkezi Açıldı

Selçuk Tıpta Geleneksel Ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Merkezi Açıldı
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Merkezi açıldı.

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. İnci Kara, akupunktur ve hipnoz uygulamalarıyla ilgili hizmet verecek olan merkezde, kupa (hacamat), sülük (hirudoterapi) ve fitoterapi hizmeti vermek için de gerekli çalışmaların devam ettiğini söyledi. Aynı zamanda Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi sorumlusu olan Doç. Dr. İnci Kara, “2014 yılı sonlarında Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları şu an 15 uygulama içeriyor. Biz akupunktur ve hipnozla başlıyoruz, hacamat, sülük ve fitoterapi uygulamalarının yanında diğer dallarda da hizmet verip çalışma alanlarımızı genişletmeyi hedefliyoruz” dedi.

Akupunktur ve hipnoz yöntemlerinin her türlü kronik hastalık için uygulanabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Kara, kadınların Sağlık Bakanlığının teşvik ettiği normal doğumu hipnoz sayesinde konforlu bir doğum süreci geçirmek için tercih ettiklerini belirtti. Doç. Dr. Kara “Tüm kronik ve ağrılı durumların yönetiminde her iki yöntem de kullanılabilir. Hastaların hastalıklarıyla ilgili hekime başvurduktan sonraki tedavi sürecine ek olarak uygulamalar yapıyoruz. Batı tıbbı ile değerlendirilen hastaya tamamlayıcı olarak uygulanan yöntemler tedavi sürecini destekliyor. Ülkemizde birçok merkezde geleneksel ve tamamlayıcı tedavi yöntemleri uygulanıyor. Ancak bunun hekimler tarafından uygulanması tedavi sürecinin daha güvenli olmasına zemin hazırlıyor. Yani hastalarımız her türlü hastalıkları için bize başvurabilir, yapılan değerlendirmenin ardından hasta gerekirse başka bölümlere yönlendirilebilir. Bu da çözüme ulaşma noktasında belirleyici bir önem taşıyor. Yani bir nevi hastalarımıza danışmanlık hizmeti de vermiş oluyoruz. Hastalarımız hastanemizin web sitesinde yer alan bilgiler doğrultusunda randevu alabilirler. Gün içerisinde de polikliniğimizi ziyaret edebilir, bilgi alabilirler” diye konuştu.

Hipnoz ve akupunktur hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Kara, hipnozun birtakım sözlü ve görsel telkinlerle bir nevi farklı bir bilinç durumuna geçmek olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. İnci Kara, “Aslında insanlar gün içinde farkında olmadan hipnoz durumuna geçiyor. Hipnoz kelimesi insanları ürkütse de aslında günlük hayatta farkında olmadan girdiğimiz bir duruma hekim kontrolünde girmek çok daha güvenli. Hipnoz hali ise en anlaşılabilir hali ile uykuya geçiş ya da uykudan uyandığımız döneme eş değer bilinç durumu. Yani bilinç dışarıdan gelen uyarılara açık ve tüm koruyucu refleksler devrede” ifadelerini kullandı.

“Akupunkturu ilk olarak Uygur Türkleri uyguladı”

Doç. Dr. Kara, “Akupunktur ise tarihi 5 bin yıl öncesine dayanan Çin’e mal edilmiş olsa da son kanıtların Uygur Türklerine ait olduğunu gösterdiği bir uygulama. Genelde çelik olan iğnelerle vücudumuzun belirli noktalarında çiğ enerjinin dolaştığı kanalları uyarma yöntemi. Özellikle alışkanlık düzenleme yani sigara bırakma, zayıflama gibi konularda destekleyici olarak kullanılıyor. Yani bağımlı olduğumuz herhangi bir şeyi kestiğimizde vücudumuzda oluşabilecek yoksunluk sendromuna dayanıklılık açısından toleransı artırıyor. Mücadele etmede kolaylık sağlıyor. Metabolizmayı hızlandırıcı etkisi olsa da destekleyici olarak kullanılır. Mesela zayıflamak için akupunktur uygulanan bir hasta, yeme alışkanlığını düzenli gerçekleştirmezse sonuç almakta güçlük yaşanacaktır. Aslında biz insanlar, Allah tarafından yaratılan ilahi mekanizmada şifamızı içimizde barındırıyoruz. Kesilen bir yerimizin hiçbir müdahalede bulunulmasa bile zamanla kapanması buna örnektir. Akupunktur ise yüz yıllardır elde edilen tecrübelerle vücudumuzda var olan bu şifa yolaklarını uyarma tekniğiyle iyileşme sürecini hızlandırmaya yarıyor” şeklinde konuştu.