Saadet Partisi Kadın Kolları Necmeddin Erbakanı Anma programı düzenledi.

Saadet Partisi Kadın Kolları Necmeddin Erbakanı Anma  programı düzenledi.
Saadet Partisi Karaman Kadın Kolları Prof.Dr.Necmeddin Erbakanı Anma ve Anlama programı düzenledi.

Saadet Partisi Karaman Kadın Kolları Başkanı Havva Şahin yaptığı konuşmada

Değerli Bölge Başkanım, Birim Başkanlarım  kıymetli misafirlerimiz Erbakan Hocamızı Anma ve Anlama Programımıza hoş geldiniz.

Erbakan Hocamızın vefatının üzerinden 7 yıl geçti. Çeşitli etkinliklerle onu anmaya ve anlamaya çalışıyoruz. Ebu Hureyre (R.A.) bildiriyor. Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurdu: “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a şükretmez.” Bu esas gereği, bize hakkı öğreten, bu konuda bize önderlik yapan, bizim saadetimizi isteyen herkesi takdir etmemiz ve ona teşekkür etmemiz Müslümanlığımızın gereğidir. Erbakan Hocamız, yaşadığımız asrın parlayan yıldızı olarak bizlere, unutulmaya yüz tutmuş bütün İslami değerleri yeniden öğretmiştir. Bizler millet olarak, hak yolda karar kılmayı, Kur’an nizamını, iman ve cihadı, batıl karşısında dik durmayı, direne direne kazanma azmini ondan öğrendik. İslam’ca düşünmeyi, yaşanılan Hakk-batıl mücadelesinin dünya imtihanımızın bir gerçeği olduğunu, İslam’sız saadet bulmanın imkânsızlığını, sevgiyi, şefkati, edebi, siyasi şuuru, Adil Düzen’i, İslam Birliği’ni, sağlam akideyi bize o öğretti. O, bir beşerdi. Şuurlu bir kuldu, muttaki bir Müslüman’dı, malıyla canıyla Allah yolunda cihat eden er kişilerden birisiydi, sırasını savdı ve canını Allah yolundayken verdi ve ebedi âleme göçüp gitti. Erbakan Hocamız, sözünde sadık olanların örneği oldu. O, Allah’tan başka ilah, son Peygamber Hz. Muhammet Mustafa (S.A.V.)’dan başka rehber, İslam’dan başka bir hayat nizamı, iman ve cihattan başka istikamet tanımadı. “Bana ne Amerika’dan” haykırışıyla Allah’ın mutlak gücüne sığınıp Siyonizm’im zahiri gücü karşısında eğilmedi, boyun eğmedi. Kınayanın kınamasına aldırmadan hakkı söylemekten geri durmadı. O, hep hak yolda zerre olmayı, batılda zirvede olmaya tercih etti. O, hiçbir zaman zahiri güç odaklarının işbirlikçisi, taşeronu olmadı. Zalimleri hiç sevmedi. Mazlumların yanında olmayı, saadetleri için çalışmayı kulluk görevi bildi. O hep peygamberlerin insanlığa tebliğ ettiği hak yolun sözcüsü ve yolcusu oldu.

Bizler hocamızı anarken onun bize öğrettiklerini hayatımıza aktararak anmaya çalışacağız. Onun kafamıza çaktığı üç çivinin; 1- İslamsız saadet olmaz, 2- Şuursuz Müslüman olmaz,3- Cihadsız İslam olmaz çivilerinin gereğini yerine getirerek anmalıyız.Davamızın kuruluşlarına üye olmak suretiyle hakta ittifak ederek bu davaya mensup olup, davamızın yürütülmesi için gerekli olan maddi katkıyı sağlayarak Allah’a verdiğimiz sözün sadıkları olacağız. Davamız için maddi katkıda bulunmak sadece bir imkân meselesi değil; başlı başına bir iman meselesidir. Yine Erbakan hocamızı anarken onun bize yapınız dediği şeylerden birisi de Milli Görüşü destekleyen yayınların desteklenmesidir. Erbakan hocamız kendisini ziyaret eden herkese Milli Gazeteye abone misin, gazeteyi satın alarak okuyor musun? sorusunu sorardı. Bütün teşkilat toplantılarında Milli Gazeteyi en önemli gündem konusu yapardı. Milli Görüşçüyüm diyen herkesin Milli Gazeteye abone olması veya bayiden alıp evine götürüp okuması bir cihad görevidir. Erbakan hocamızı anmak onun bizden arzusu olan  TV 5 izlemek MİLKO’ların çıkardığı Anadolu Gençlik, Genç İstikbal  gibi dergi ve yayınlara destek olmak ta bu kabilden görevlerdir. Bu görevimizi yaparsak Erbakan hocamızı anmış oluruz.

Erbakan hocamızı anarken, Onun tabiriyle “Davamızın delileri” olarak hakkın hâkim, batılın zail olması için, ahdimizi hatırlayıp, bütün insanlığın saadeti ve İslam ile buluşması niyetiyle takatim