Muhammed Çelik Türül'den güzel cevap

KALEMİN MÜREKKEBİ KALPTEN AKMALIDIR

 

Mutluluğa, birleşmeye, gönül kırmamaya daha çok ihtiyacımız olan bu günlerde haber sitelerini gezerken bir zatı muhteremin Belediye Başkanı hakkında yazdığı yazıyı gördüm. Sabırla ve dikkatle yazıyı sonuna kadar okudum. Okudum ve kalbim sızladı. Neden mi?

 

Hemen sizlere nedenlerini yazmaya başlayım.

 

Belediye Başkanımız Sayın Savaş KALAYCI, görevine başlayalı hemen hemen 1,5 yıl olmuşken, sanki onlarca yıldır görevinin başında ve hiçbir icraat yapmamış gibi lanse edilmeye çalışılmış. Yani yazar terazinin topuzunu kaçırmış. Yazarın bugün yayımlanan yazısına baktığımda da hatasının kısmen farkına vardığını görebildim ya da benim bakışım bu yönde oldu.

 

Eskilerin tabiri olan “yiğidi öldür ama hakkını yeme” sözü ile yazıma devam etmek istiyorum. Akıl Baliğ olmuş varlıklara akıllı insan dememiz için akıl melekelerini çalıştırması gerekmektedir. Aklı başında her insan yapacağı işlerde veya konuşacağı konularda önceden düşünmesi, hazırlık yapması gerekmektedir. Sözlerini tartmalı, gerçeğe, akla ve mantığa uygun olmalıdır. Bunu yapmıyorsa konuştukları boş laftan öteye gitmez. Yazarın da bir önceki kaleme aldığı yazısında da akıl eksikliği, tartı eksikliği, gerçeklik eksikliği, akla ve mantığa uygunsuzluğu açıkça ortaya konmuştur.

 

Yazar kendi yazısında yine kendi ifadeleri ile soruları kendi sorup cevaplarını da kendisi vermeye kalkmıştır. Bir kere başkası adına konuşmak, başkası adına düşünmek kimsenin haddi değildir. Kendisini aydın zanneden bu adamcağız, nereden aldığını bilemediğim bu hadsizliği yüzünden kınanması gerekmektedir. Herkesi kendisi gibi gördüğünden olsa gerek bu cahil cüretinin nedeni. Bir kere karşısında seçilmiş, kabul edilmiş bir şehrin başkanı var. Hiç olmazsa makamına saygı gösterip, onlar adına konuşmayacak kimse. Aslı astarı olmadan bence şöyle düşünmüştür, bence şöyle yapacaktır gibi cahillik dolu düşünme tarzı ancak ferasetsiz insanların yapacağı iştir.

 

Belediye Başkanımız adına hem sorup hem cevap vermek ne iğrenç bir dildir. Yazarı tanımam bilmem ama bunu haber sitesine yazar diye atayanlarda da kabahat çoktur. Aman ne yazarsa yazsın onun sorunu ben cukkama bakarım anlayışı ne kadar kirli bir anlayıştır. Yazı işleri sorumlusu ve imtiyaz sahibi olarak site sahipleri adamcağızın yazdıklarını hiç mi önceden okumadı acaba. Okudular da hiç mi düzeltme gayreti içine girmediler. Sadece alacağı reyting ve reklam gelirleri olarak mı görüyorlar bu milleti.

 

Vatandaşı ne versem yerler, onlar ne bilirler gibi aşağılayıcı bir kültüre sahip olmak ne bedbahtlıktır, ne rezilliktir. İşin garip olan tarafı aynı yazar bugünkü yazısında da kalkmış herkes yazı yazamaz üstüne üstlük herkes okuyucu olamaz diyerek, saplantılı iğrenç bir fikrin ürününü kusmuştur. Eğer yazar olarak sadece kendinizi, okuyucu olarak da sizin fikirlerinizi sorgusuz kabul eden cenahı görüyor iseniz size gaflette olduğunu söylemek boynumun borcudur. Bilesiniz ki bu aziz millet sizi ve sizin gibi adamcağızları, sizin gibi adamcağızların ağzından dökülen salyaları yayımlayan işletmeleri gaflet uykusundan uyandırmayı hep bilmiştir.

 

Kalemlerinden taraftarlarının hoşuna gidecek irinler akıtan, aşağılık ve pislik düşüncelere gark olmuş ve bunu zafer zanneden, şakşaklayan zavallıları, tarih bir daha anılmamak üzere kirli raflara kaldırmıştır.

En kısa sürede tevbe kapılarının hep açık olduğu Cenab-ı Allah’a tevbe edip, hakkında yalan yanlış bilgileri kaleme aldığınız insanlardan helallik isteyip, gazeteci kimliğinize dönüş yapmanız ve kaleminizden dökülen mürekkeplerin kalbinizden gelmesi dileklerimle.