Karamollaoğlu; 28 Şubatın defterini düreceğiz

Karamollaoğlu; 28 Şubatın defterini düreceğiz
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında konuştu. Karamollaoğlu, "28 Şubat'ın defterini yine bir 28 Şubat günü hep birlikte düreceğiz." dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu, 28 Şubat'ta 6 siyasi parti genel başkanın bir araya geleceği toplantıya ilişkin, "Bu kötü gidişe dur demek istiyoruz ve bunu birlikte yapmakta kararlıyız. Başka bir Türkiye’nin ve insanca yaşamın mümkün olduğunu en kısa zamanda gösterecek ülkemize nefes aldıracak insanımızın yüzünün gülmesine vesile olacak adımları tek tek atacağız." dedi.
 
Saadet lideri Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
 
27 Şubat 2011 yılında Rahmet-i Rahman'a uğurladığımız Erbakan Hocamızı rahmet ve minnetle yâd ediyorum. 85 yıllık bereketli bir ömrü ve yarım asra yakın mücadelelerle dolu siyasi hayatını anlatabilmek hiç kolay değil. Bugün içerisinde bulunduğumuz sorunları yaşarken Erbakan Hoca ne kadar da haklıymış cümlesini kurmak mecburiyetinde kalıyoruz.
 
Bizler Saadet Partisi olarak Erbakan Hocamızın umudunu gerçeğe dönüştürmenin gayreti içindeyiz ve her zaman bu gayreti sürdüreceğiz. Milletimizle birlikte bu yolda başarılı olacağımıza inanıyorum. Bir tevafuk olarak Hocamızı Miraç Gecesi'nde dualarla yâd edeceğiz. Bu vesileyle İslam aleminin Miraç Kandili'ni şimdiden tebrik ediyor, Cenab-ı Allah'tan bu mübarek gece hürmetine bütün insanlığa sağlık, huzur ve barış getirmesini niyaz ediyorum. Bu hafta sonu İstanbul’da, vefatının yıl dönümünde Erbakan Hocamızı anacak ve Adil Devlet ve İnsanca Yaşam temasıyla onun bize bıraktığı fikrî mirası daha iyi anlamaya ve anlatmaya çalışacağız.
 
Siyasi partilerin genel başkanları, STK’lar, teşkilat mensuplarımız ve toplumun tüm kesimlerinden insanımızın katılımıyla hayatı boyunca kutuplaşmanın önüne set çeken birlik ve beraberliğin zeminini arayan hocamıza yaraşır bir toplantı olacak inşallah. 28 Şubat’la birlikte Erbakan Hoca'nın önünü kesmek isteyenler milletimize de ağır bir darbe vurmuş oldular. Ekonomik ve sosyal maliyetlerinin yanında milletin gönlünde ve hafızasında derin travmalara neden oldu 28 Şubat. Artık daha fazla bedel ödenmesin diye üzerinden bin yıl geçse de şeklinde kurulan cümlelerin haksızlığını ispat etmek adına 28 Şubat günü tarihi bir toplantıyı gerçekleştireceğiz.
 
28 Şubat pazartesi günü Ankara'da bir daha 28 Şubat’lar yaşanmasın, demokrasiye karşı kimse vesayet kurma hevesinde bulunmasın diye hazırlamış olduğumuz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem toplantımızı icra edeceğiz. Tabiri caizse 28 Şubat'ın defterini yine bir 28 Şubat günü hep birlikte düreceğiz.
 
AK Parti darbe anayasasına karşı 2010 Referandumunu 12 Eylül’de gerçekleştirmekle 12 Eylül Darbesinden yana olmuyorsa biz de bu toplantıyı 28 Şubat’ta gerçekleştirerek vesayet özlemi içinde bulunmuş olmuyoruz. Bıraksınlar artık bu zırvaları. 28 Şubat sürecinde utanç verici duruşları ortada olanların, 28 Şubat ile birlikte önü açılanların ülkemizin problemlerini çözmek adına bir araya gelen partilere ve özellikle de Saadet Partimize laf etmek hakkı ve haddi değildir.
 
Bizler, Türkiye’nin rövanş cumhuriyeti olmasını istemiyoruz. Türkiye’nin geçmişiyle kapatamadığı hesaplaşmaları yüzünden bir türlü geleceğe dönemeyişinin çaresini bulmak zorundayız. İstişarenin, liyakatin, ortak aklın, adalete güvenin ve refahın kalmadığı, torpilin, sadakatin, tek tip düşünce yapısının, hukuksuzluğun ve huzursuzluğun hakim olduğu gidişata son vermekte kararlıyız. Bu kötü gidişe dur demek istiyoruz ve bunu birlikte yapmakta kararlıyız. Başka bir Türkiye’nin ve insanca yaşamın mümkün olduğunu en kısa zamanda gösterecek ülkemize nefes aldıracak insanımızın yüzünün gülmesine vesile olacak adımları tek tek atacağız.
 
Esas olan Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesidir. 2014’deki Kırım’ın ilhakı neyse Rusya’nın şu anda Ukrayna’ya bu müdahalesi aynıdır. Yıllar evvel hazırlanan planlar işletilmekte; emperyalist ve Siyonist güçler aşama aşama yol almaktadır. Bunu görmemek olmaz.
 
Milli Görüş Hareketi olarak yıllardır dilimizde tüy bitti. BOP, aslında Büyük İsrail Projesi’dir. Son 20 yıldır bu projenin tatbikatı AK Parti'nin iktidarıyla bambaşka bir boyut kazanmıştır. Zaman zaman İsrail ile kavgalı gibi gözüküp, arkasından İsrail’i baş tacı etmenin izahı yoktur. One minute diyeceksiniz, Mavi Marmara katliamını yok sayacaksınız, saldırganlardan yana bir tavır sergileyeceksiniz. Bunun kabulü kesinlikle mümkün değil.
 
Artık İsrail’in ırkçı devlet anlayışına sahip olduğu, Filistinlilere zulm eden bir ülke olduğunu farklı ülkelerde kabullenmeye başladı. İsrail zalim bir devlet olarak tescil edilmiş durumdadır. İsrail Cumhurbaşkanını yeniden Türkiye’ye davet edip itibar iade etme gayreti zulme destek manasına gelir. Birileri BOP haritalarını Sayın Cumhurbaşkanının önüne lütfen koysun artık.
 
BOP sınırlarının nerelere gittiğini, bizim ülkemizin nasıl parçalanacağını ortaya koyan haritalara Sayın Cumhurbaşkanı razıysa, kusura bakmayın bu ülke buna tahammül edemez. Gaflete düştünüz. Millet meclisi kabul etmemesine rağmen Amerika Irak’ı işgal ederken ona destek verdiniz, Suriye’yi harabeye çevirdiniz! Şimdi de kalkmış bu zulme destek olmak için israil Cumhurbaşkanını davet ediyorsunuz, neden? Çünkü ekonomi...
 
Aslında uyarılarımızı ve söylediklerimizi en iyi bilenlerden bir tanesi Sayın Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanının bu meseleleri bir daha gözden geçirmesine ihtiyaç var. Biz Milli Görüşçüyüz. Ülkemizin yaşanabilir bir hale gelmesini arzu ediyoruz, güçlü bir ülke olacağımıza inanıyoruz. Bunun gerçekleşmesi manevi ve maddi kalkınma olmadan olmaz.