Homo ve lezbiyenlere serbestlik AKP ye nasip oldu

Homo ve lezbiyenlere serbestlik AKP ye nasip oldu
Son günlerde en çok konuşulan LGBT yürüyüşünde AK Parti’nin katkısının da olduğu ortaya çıktı.
Türkiye’de yıllardır özgürlük adı altında mücadele eden Homo ve Lezbiyenlerin ilk resmi dernek kurma izni çok eski değil 2005 yılı yani AK Parti iktidarı döneminde gerçekleşiyor.
Eşcinsen ve lezbiyenlerin en büyük derneklerinden biri olan Kaos GL Derneği 2005 yılında kuruldu.
 
Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği adında ki bu derneğin resmi web sitesinde ki açıklamasında da 2005 yılında kuruldukları ilan ediliyor.
Dernek tarafından yapılan açıklama da; “ Kaos GL 15 Temmuz 2005’de, insan hakları hareketi açısından önemli bir adıma daha imza atarak "Türkiye’nin ilk cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği alanında kurulan derneği olarak resmen kuruldu.” Deniliyor.
 
O dönemde Milli Gazete’de çıkan “Homo ve lezbiyenlere serbestlik AKP'ye nasip oldu!” başlıklı haberde de konu ayrıntısıyla anlatılıyor.
 
Milli Gzete haberinde; “Kararda AKP nin AB ye uyum çerçevesinde hazırladığı son Türk Ceza Kanunu na atıfta bulunularak "Yeni TCK nın yapılandırılmasında? Cinsel yönelim ayrımcılığının tartışıldığı bir dönemde, eşcinsel olmak ahlâksız olmak anlamına gelmez. Aslolan tüm ahlâk bilimleriyle uğraşanların ortak birleştikleri nokta olan insan iradesinin hür olması gerektiğidir" deniliyor.
 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, KAOS Gay ve Lezbiyen Kültürel Araştırma ve Dayanışma Derneği‘nin adında ve tüzüğünde ahlaka aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, derneğe kapatma davası açılmasına yer olmadığına karar verdi. Basın Savcısı Kürşat Kayral, Ankara Valiliği‘nin derneğin adında ve tüzüğünde ahlaka aykırılık bulunduğu iddiasıyla derneğe kapatma davası açılması istemiyle yaptığı başvuruyu karara bağladı.
 
Kararda, 5253 Sayılı Dernekler Kanunu‘nun, AB siyasi kriterleri, Katılım Ortaklığı Belgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve taraf olunan uluslararası insan hakları sözleşmeleri dikkate alınarak hazırlandığı belirtildi.
 
Yasanın temel felsefesinin derneğin özeline girmemek, resmi makamların veya kamuoyunun gözetiminden uzak serbestçe etkinlikte bulunmasını sağlamak olduğu anlatılan kararda, ‘‘Yasa, devletin derneklere karşı baskıcı değil, kollayıcı tavrını göstermesi usulüne göre yapılandırıldı‘‘ denildi.