Devlet Bahçeli'den ayçiçek yağı çıkışı

Devlet Bahçeli'den ayçiçek yağı çıkışı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, haftalık TBMM Grup Toplantısı'nda ayçiçek yağı fiyatları ve stok tartışmalarına değindi. Bahçeli, "Yağsız yemek olur da yarınsız Türkiye olmaz." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partinin grup toplantısında konuştu. Devlet Bahçeli ayçiçek yağı ve stok tartışmalarına ilişkin, "Ucuz yağ alabilmek için marketlere yığınak yapılması, insanlarımızın telaşlanması bize yakışmayan köhne görüntülerdir. Yağsız yemek olur da yarınsız Türkiye olmaz. Patlıcanın, patatesin, domatesin yerini yağ mı almıştır? Gerekirse kendi yağımızda kavurulur, gerekirse kendi yağımızı eritiriz. Bir eli yağda, bir eli balda olan çapulcuların siyasi rant elde etme niyetleri yüzsüzlüktür." dedi. Bahçeli, yüksek ayçiçek yağı fiyatları hakkında, "İstanbul ve Ankara’daki marketlerde milletimizin asaletine yakışmayan ilkel görüntüler herkesin yüreğini sızlatmıştır. Yağsız yemek olur da yarınsız Türkiye olmaz." diye konuştu.
 
ATEŞKES DAHA ŞİDDETLİ ÇATIŞMALARIN HABERCİSİDİR
Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
 
"Covid-19 salgının enkazı ortada duruyorken, bir savaşın küresel ve bölgesel dengeleri sarsacağını, dünyanın diplomatik ve ekonomik imajını bozacağı gelişmelerle sabittir. Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü temaslar ateşkes ve barış ümitlerimizi canlı tutmaktadır. Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaları yatıştıracak, arabuluculuk yapacak tek ülke olarak öne çıkmıştır. Ateşkes mutlak suretle tesis edilmelidir. Masumlar hedef alınmaktadır, sınırlar insanlarla dolup taşmaktadır. Sadece Türkiye'ye gelen Ukraynalı sayısı 20 bini bulmuştur. Rusya-Ukrayna heyetleri arasındaki görüşmeler sonuç vermemiştir. Savaşın 12'nci gününde Rusya'nın geçici ateşkes kararı alması ilk bakışta iyimser değerlendirmelere nefes aldırmış olsa da bu gelişme, daha şiddetli çatışmaların habercisi olmuştur.
 
UKRAYNA'DA TEK TARAFLI İŞGAL SÖZ KONUSUDUR
Karşımızda Rusya'nın iddia ettiği gibi iki taraflı bir anlaşmazlık değil, tek taraflı işgal söz konusudur. Burada sorumluluk Rusya'nındır. Ukrayna topraklarına musallat olan Rusya'dır. Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte Sayın Dışişleri Bakanımızın kararlı, istikrarlı diplomatik çabalarından dolayı kutluyor, teşekkür ediyorum.
 
ABD, AB ve NATO günü kurtarmanın çabası, kızıştırmanın, kendi aralarındaki ittifak gücünü temerküz etmenin peşindedir. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın 'Tüm ölümlerden NATO sorumlu' beyanı her açıdan düşündürücüdür. Rusya'nın çatışmaları rölantide ilerlettiği, mevcut Ukrayna hükümetini pes ettirmek istediği görülmektedir. Rusya'nın mevcut savaş halini, mutlak bir savaş dönüştürmek istemediği, masaya güçlü oturmak istediği ortadadır.
 
RUSYA'NIN UKRAYNA İŞGALİNDE 3 SENARYO VAR
Rusya'ya yaptırımların orta vadede etkilerinin görülebileceği, ekonomik sistemden dışlanmasının mahsurlarının olacağı unutulmamalıdır. Rusya'nın Ukrayna genelinde işgali üç senaryo ile sonuçlanabileceği görülmektedir. Birincisi, kukla bir yönetimin iş başına gelmesi. İkincisi Ukrayna'nın ikiye bölünmesidir. Üçüncüsü ise iki bölgenin özerkliğine yönelik anayasa değişikliğinin yapılmasıdır. Bu 3 senaryo içindeki çözüm arayışları önümüzdeki günlerde mesafe alacaktır.
Çatışmaların kazananı değil, kalabalık kaybedeni olacaktır. Gelişmelerin seyri bunu göstermektedir. Buğday ithalatımızın yüzde 87'si Rusya ve Ukrayna'dan, doğalgaz ve petrol ithalatımız Rusya'dan gerçekleşmektedir. 7 milyon turist iki ülkeden gelmektedir.
 
AYÇİÇEK YAĞI FİYATLARI: İLKEL GÖRÜNTÜLER
Bugünkü riskli ve sisli gündem akışı içinde stokçuluk ve spekülasyon yaparak haysiyetsiz kazanç sağlamak isteyenlerin bitleri kanlanmıştır. Bunlarda vatan sevgisi, Allah korkusu yoktur. Bunları utanmaları kalmamıştır. Bunların gözünün yaşına bakılmamalıdır. Ayçiçek yağı fiyat artışını tetikleyen fırsatçılar, altın satan gibi yağ satanlar onurlarını da satmışlardır. 5 litrelik yağ 150 lira sınırına dayanmıştır. İlkel görüntüler hepimizin yüreğini sızlatmıştır. Yağ fiyatlarının zamlanacağı, stokların tükeneceği iddia edilmiştir. İç işgal cephesinin yağ üzerinden toplumsal panik halini körüklemesi şerefsizliktir.
 
BAHÇELİ'DEN CHP'YE AYÇİÇEK YAĞI TEPKİSİ
CHP yönetiminin bu yalana sarılarak, 'Yönetemiyorsunuz sebep yağ fiyatları' bühtandır, alçak bir kumpastır. Siyaset yapmak soysuzluğa hizmet etmek demek değildir. Sanal ve sipariş yağ krizinin orkestra şefi yine CHP olmuştur. Bu kadar mı nefret dolusunuz, bu kadar mı öfkenize yenildiniz. CHP'liler diyor ki, millet evine yağ alamaz hale gelmiş. Bugünkü CHP varken, düşmana gerek yoktur. Zalimlerin vekaleti CHP'dedir. Küresel emperyalizmin eli CHP'nin üzerindedir. Dünyanın bu zorlu döneminde ülkemizde fitneye muhafızlık yapmak adamlık, mertlik, insanlık değildir. Kılıçdaroğlu sorun çözme konusunda iddialıyım demeyi bıraksın, CHP'nin ağırlaşan sorunlarını çözmeye çalışsın.
 
Ucuz yağ alabilmek için marketlere yığınak yapılması, insanlarımızın telaşlanması bize yakışmayan köhne görüntülerdir. Yağsız yemek olur da yarınsız Türkiye olmaz. Patlıcanın, patatesin, domatesin yerini yağ mı almıştır? Gerekirse kendi yağımızda kavurulur, gerekirse kendi yağımızı eritiriz. Bir eli yağda, bir eli balda olan çapulcuların siyasi rant elde etme niyetleri yüzsüzlüktür.
 
Marketlerde yağ kuyruğu olmasına kim sebep olmuşsa bunun bedelini Türk mahkemeleri önünde ödemelidir, en ağır şekilde ödemelidir. Yağımıza kıymazsak çöreğimizi kuru yeriz. Biz yağ değil, kana bakarız, o kan ki tertemiz millet iradesidir.
 
DALIMIZI KIRANIN AĞACINI SÖKERİZ
2. Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeni çatlamaktadır. Türkiye her ihtimali göz önüne alarak geleceğe hazırlanmak durumundadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, 'Milletlerin siyasetinde menfaatler vardır, kimsenin dost olmayacağını bilmek lazım.' Kim bize dost ise tavrımız dostanedir, kim düşmanlık yapıyorsa pozisyonumuz ona göre olmalıdır. Bir tarafın geri adım attığı, taviz verdiği dostluğun ne komşulukla ne ittifaklıkla konusu olacaktır. Biz bağımsızlığa düşkün bir milletiz.
 
Türkiye'nin dış politikası gerçekçidir, dinamiktir. Takip edilen milli siyasetimiz devlet ve millet yapımıza uygundur. Hürriyete, demokrasiye, milli iradeye dayanmaktadır. Tam bağımsızlıktan başka ikinci bir tercihimiz söz konusu değildir. Ya bağımsız ve onurlu yaşayacağız ya da vahdet ateşinin içine atlayıp şahadeti kucaklayacağız. Dalımızı kıranın ağacını sökeriz.
 
Bazı cahiller çıkmış, NATO üyesi olmasak ABD'nin Türkiye'yi parçalayacağını iddia etmiş. Bu sahte uzmanlar ne zamana kadar televizyona çıkmaya devam edecektir? 1952'ye kadar NATO mu vardı? 15 Temmuz gecesi korsan uçuş yapan, bombalar fırlatan şerefsiz teröristler nerenin ve kimin namına işgale girişmişlerdir? FETÖ'yü üstümüze salan kimdir? 'NATO olmasaydı Türkiye bölünürdü' demek, Türk milletine hakarettir. Acaba NATO olmasaydı darbelere cesaret eden çıkabilir miydi?
 
GÜÇSÜZLEŞTİRİLMİŞ TÜRKİYE ÇAĞRISIDIR
Parlamenter sistem Türkiye şartlarında miadını doldurmuş, arıza veren sistemin bakım ve onarım imkanı kalmamıştır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi de etkin ve hızlı karar alma mekanizması olarak milletimizin baştacı olmuştur. 2. 28 Şubat bildirisiyle açıklanan taslağın omurgası kırık, hedefleri dökük, hüviyeti siliktir. Hiçbir şey söylenmemiştir. Eski çamlar bardak olmuştur, köprüler altında çok sular akmıştır. Gayretin kurusu çarık eskitirmiştir. 6+1 formatı dünyanın yeni eğilimlerini, devletimizin hedeflerini anlamaktan, algılamaktan, analiz etmekten kıvranmaktadır. Ekmeğini kendi yapan, yükünü kendi kaldırır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni Türk milleti kurmuştur. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin gerçek ismi, güçlendirilmiş palavra sistemidir, güçsüzleştirilmiş Türkiye çağrısıdır.