Burak Demirer, Türkşeker olayına tepki gösterdi

Burak Demirer, Türkşeker olayına tepki gösterdi
Deva Partisi Karaman İl Başkanı Mustafa Burak Demirer; " Sayenizde şekerin bile tadı kaçtı." dedi.
Deva Partisi Karaman İl Başkanı Mustafa Burak Demirer, son günlerde TÜRKŞEKER A.Ş. ile ilgili meclis komisyonunda tartışılan ve basına yansıyan konularla ilgili konuştu, hükümetin tarım ve tarıma dayalı üretim politikalarını eleştirdi. “Hükümetin Türk çiftçisine, Türk tarımına ve gıda sanayisine verdiği zararı gördüğümüzde tüylerimiz diken diken oluyor. Maalesef her yeni güne bambaşka bir iddia ile uyanır olduk. Bu iddialar demokrasi bilinci oturmuş, adalet inancı yerleşmiş bir ülkede konuşulsaydı, bırakın TÜRKŞEKER Yönetim Kurulu’nu, Mevcut Hükümet bile görevi bırakmak zorunda kalırdı” dedi.
 
HARF OYUNLARI İLE SAYIŞTAY DENETİMİNDEN KAÇILDI İDDİASI!
 
Son yıllarda birçok ülkenin stratejik ürün olarak tanımladığı şeker pancarının, ülkemizde 2018 yılında şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile birlikte tam bir sorun yumağına döndüğünün altını çizen İl Başkanı Demirer, “Geçtiğimiz günlerde TBMM KİT Komisyonu’nda CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, TÜRKŞEKER’in VKT Tarım A.Ş. ile kurduğu ilişkiyi komisyonda anlattı. Olay tam olarak şöyle; İstanbul Ümraniye’de VKT Tarım A.Ş. unvanıyla bir şirket kuruluyor. Sermayesi 100 bin TL… 5 Ağustos 2020’de sermayesi 100 bin TL'den 100 milyon TL'ye çıkarılmış ve TÜRKŞEKER bu şirkete 49 milyon TL sermaye koyarak yüzde 49 iştirak olmuş. 19 Ağustos 2020’ta, VKT Tarım’ın adı, TURKŞEKER Tarım Gıda Sanayi Ticaret A.Ş. olarak değiştirilmiş ve merkezi Ankara'ya taşınmış. Sonrasında Türk Şeker Fabrikaları A.Ş, Türkiye genelinde şeker pazarlaması ve dağıtımı işini %49 ortağı olduğu TURKŞEKER’e veriyor, yani fabrikada üretilen şeker fabrika kapısından çıkar çıkmaz harf farkıyla TURKŞEKER firmasına işi bırakıyor. İşte bu, tam anlamıyla işi denetimden kaçırmadır. Çünkü Sayıştay yönetmeliğine göre şirket hissesi yüzde 51 olsaydı şu anda TURKŞEKER’i Sayıştay denetleyebilecekti. Durumun aynen böyle olduğunu KİT Komisyonu’nda AK Parti Milletvekilleri ve şirket yetkilileri de kabul etmiştir. Artık böyle durumları ne aklımız, ne midemiz almıyor. Harf oyunları ile kanunlarda kaçınmış olabilirsiniz, ama milletimizin vicdanından kaçamayacaksınız!” dedi.
 
TÜRK ŞEKER ÖZ SERMAYESİ, TÜRK ÇİFTÇİSİNİN EMEĞİ DAMLA DAMLA ERİYOR!
 
Karaman’ımız ve bölgemizin kaderinin, çiftçinin geleceğinin şeker pancarında olduğunu ifade eden Demirer, “Uzunca bir süredir şekere hiç durmadan gelen zamların ardından, öz kaynakların eksi 1,1 milyar TL olması demek şirketin hiç öz kaynağının kalmadığı, birikmiş zararın da 1,1 milyar TL'lik kısmının yabancı kaynaklara harcandığı ve 2020 yılı sonunda 7 milyar 959 milyon TL olan yabancı kaynakların 1,1 milyar TL'lik kısmının da birikmiş zararlar nedeniyle kaybedildiği anlamına gelmektedir.
Normal şartlarda bir şirketin ticari faaliyetlerine bu şekilde devam etmesi mümkün değil. Ayrıca Sayıştay Raporları da bu şekilde devam edilemeyeceğini, acil bir sermaye artırımı gerektiğini söylüyor. 15 şeker fabrikası olan, Türk çiftçisinin emeğini, kaderini işleyen bir kurum damla damla eriyor ve maalesef iktidar bunu seyrediyor" dedi.
 
ŞEKER PANCARI ÜRETİMİNE KOTA KOYUP YURTDIŞINDAN ŞEKER İTHAL EDİLİYOR!
 
Hükümetin -bırakın 2053 ve 2071 vizyonunu, 40 gün sonrası için bir programının olmadığını- ifade eden Demirer, “Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, bir gün çıkıp millete şeker stoklarımız yeterli, şeker tarımında sorun yok diyor, birkaç hafta sonra Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre 400 bin ton kamış veya pancar şekeri sıfır gümrükle ithal ediliyor. Sayın Bakan, Hani şeker yeterliydi? Hani hiçbir sıkıntı yoktu? Şeker üretimine kota koyup, yurtdışından şeker ithal etmek nasıl bir mantıktır? Sizin bu vatandaşın bir yıllık şeker ihtiyacını hesaplayacak, ortalama bir yıllık gıda üreticisinin kullanacağı şekeri hesaplayacak matematiğiniz yok mu? Ey İktidar, Önce kota koyup sonra ithalat kararı almak vatana, çiftçiye, üreticiye ihanettir! Vebaliniz ağır! Doğmamış çocuğun bile şekerine göz dikenler, 85 Milyonun ahını aldınız! Seçim meydanlarında bizim planımız programımız var nutukları atması değil, sizin 40 gün sonra bile ne yapacağınızı bilemediğinizi hepimiz görüyoruz” dedi.
 
TÜRK ÇİFTÇİSİ, KARAMAN ÇİFTÇİSİ SORUNLARINA MUHATAP BULAMIYOR!
 
Pazarların adeta yangın yeri olduğunu, bu durum içinde Türk çiftçisi işaret edilerek ciddi bir haksızlık yapıldığının altını çizen Demirer, “Tüm ürünlerde olduğu gibi tohum, gübre, ilaç, elektrik ve mazot maliyetlerindeki artışla birlikte, tarımsal ürünlerin, meyve ve sebzelerin satış fiyatları artıyor. Tarımsal ürünlerin işlenmesi, pazarlanması ve nakliyesi de dâhil edildiğinde gıda ürünlerindeki enflasyon etkisi bugün halkımızın en derin sorunları arasında başı çekiyor. Durum buyken çözüm konusunda çiftçimiz yalnız bırakılıyor, çiftçimiz adeta muhatap bulamıyor. Çiftçiye bütçeden bir yılda verilen desteklerin toplamı 29 milyar lira, fakat sadece yıllık faize ödenen rakam 240 milyar lira. Bu ne demek? Bütçeden tarıma, çiftçiye, üreticiye verilen desteğin 8 katı faize gidiyor! Bunca soruna rağmen çiftçimiz karşısında ne kamu kurum ve kuruluşlarından, ne de sivil toplumdan muhatap bulamıyor. Bu işler birkaç gönüllünün şahsi girişimleri ile değil, hükümetin uzun dönemli vizyonu ile çözülür. Maalesef bugün hükümet tarım vizyonunda sınıfta kalmıştır. Çiftçinin emeği de, sermayesi de, vakti de boşa gitmektedir. Artık vakit kaybetmeyeceğiz. İlk seçimde Türk çiftçisi gereğini yapacaktır. Üreticinin bunca derdi devasız değildir. Bizler sorunun kaynağını da, çözümünü de çok iyi biliyoruz. Türk çiftçisi, işi ehline teslim ettikten sonra inanın bu sorunların çözümü hiç zor değil.” dedi.
 
TÜRKŞEKER BAŞKANI GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE GÖREVDEN ALINMIŞTI!
 
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 10 Haziran 2019 tarihinden bu yana Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. genel müdürlüğü ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerini yürüten Mücahit Alkan görevden alınarak yerine Muhiddin Şahin atanmıştı. Alkan’ın görevden alınmasından sonra sosyal medyada birçok hesap Alkan’ın şekeri halka ucuz bir şekilde erişim sağlamak yerine, toptancıların ve karaborsacıların ellerinde bıraktığını iddia etmişti.