ALPEREN OCAKLARINDAN MESAJ

ALPEREN OCAKLARINDAN MESAJ
Karaman Alperen ocakları İstiklal Marşı nın kabulünü kutladı.

ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN

Karaman Alperen Ocakları Yaptığı Açıklamada;
Türk esir olmasın, Türk yurdu üzerinde ki Ezan-ı Muhammediye sesleri susmasın diye şehit olan vatan evlatlarının kanlarınla kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti, milli marşının arayışına girmişti.

Meclis hemen bir karar alarak milli marşın belirlenmesi için, ödülü 500 lira olan bir yarışma açtı. 724 şiirin katıldığı yarışmada, Türk milleti İstiklal Harbi’nin ruhun yansıtacak marşını bulamamıştı.

Ankara’nın ayazında içi iman ve vatan aşkıyla yanan bir şair üşüyordu. Sırtında paltosu yoktu, eski ceketiyle yeni başkentin ayazına direnmeye çalışıyordu. Maddi zorluklar içerisinde çilesinin üstüne çile ekliyordu. Buna rağmen, ödülü 500 lira olan ve yeni devletin marşının belirleneceği yarışmaya katılmayı red etmişti. Millet için yapılacak bu görevi para ile yapmaktan hicap duyuyordu.

Milli ruhu şahlandıracak sözler bir türlü bulunamamıştı. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey tarafından, Mehmet Akif’in kapısı çalındı. Sırtında paltosu dahi olmayan Şair Mehmet Akif, para ödülünün dışında tutulması şartıyla teklifi kabul etti.

Mehmet Akif, Ankara’nın ayazında mum ışığında, memleketinin verdiği iman mücadelesini kaleme alıyordu. Fakat kâğıtlar Türk milletinin İstiklal mücadelesini yazmakta aciz kalıyordu. Şair Akif, yüreğindeki İstiklal yangınını anlattığı mısralarını bazen,Taceddin Dergahı’nın duvarlarına kazıyordu.

İstiklal Marşı kabul edildiği gün ikinci defa Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde okunduğu sırada. coşku tufanı ve alkışlar neredeyse tüm şehri kaplayacaktı. Mehmet Akif, şiirin tamamının okunmasını bekleyemeden, salondan ayrıldı. Milleti için yapmaya kendini mecbur ettiği bu hizmet için alkışlanmaktan mahcup olmuştu. Kahraman Mehmetçiğe ithaf edilen şiir İstiklal Marşı olarak kabul edilmişti. Mehmet Akif ise meydana getirdiği şaheser karşısında gurur yapmaktan kaçınıyor; “Onu milletime ve kahraman ordumuza hediye ettim. Zaten o milletin eseridir, milletin malıdır. Ben yalnız gördüğümü yazdım” diyordu.

İstiklal Marşı’nın kabul tarihi 12 Mart 1921 gününün yıl dönümünde, Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun ebedi istirahatgahı Taceddin Dergahı’nda kaleme alınan İstiklal Marşımız Alperenler var olduğu sürece vatanımızda sedalanacaktır.

Taceddin Dergâhı’nda İstiklal Marşı’nı yazarken elleri üşüyen ama din ve vatan aşkının büyük alevi Mehmet Akif Ersoy’u da bu millet Al Bayrağımız göndere çekildiği her an rahmetle anacaktır. Allahu Teali, bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın Dedi.