8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJLARI

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJLARI
Kurumlardan Haber Sitemize gönderilen Kadın Günü Mesajları
SAADET PARTİSİ İL KADIN KOLLARI TANITMA BAŞKANLIĞI
 
Saadet Partisi Karaman İl Kadın Kolları Tanıtma Birim Başkanı Zehra Uğur "Kadınlar İslam ile Özgürlüğe kavuştu" dedi.
 
Saadet Partisi Karaman İl Kadın Kolları Tanıtma birim başkanı Zehra Uğur, Kadınların İslam ile Özgürlüğüne,  hak ve hukuklarına kavuştuğunu söyledi. Zehra Uğur,  8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamasında, “Yüce rabbimiz Kuran-ı Kerimde erkeklerle beraber kadını da zikretmiş ve iffetlerini koruyanlara çok büyük ecirler verileceğini beyan etmiştir.” Dedi.
 
Zehra Uğur açıklamasının devamında “Günümüz toplumunda da, kadınlarımızın mübarek hanımların (Saliha Kadınlar)’ın  hayatlarını, aile yaşantılarını, bununla beraber fazilet, inanç ve cihad konusunda onları örnek almaları gerekmektedir. Çünkü hiç unutulmamalı ki kadın, özgürlüğüne, hak ve hukukuna İslamʹın gelişiyle kavuşmuştur. Peygamberimiz ( SAV ) Her vesile ile hanımlara nezaketle muamele etmeyi ve asla onları incitmemeyi emretmiştir. "Onlar sizlere emanettirler" "Onlara zulüm, eziyet ve haksızlık yapmayınız" buyurarak Bin dört yüz yıl evvel kadına hakkını teslim etmiştir" şeklinde konuştu.
 
 
YAR-DER BAŞKANI İNCİLAY KAYMAK
 
Kıymetli Hanımlarımız;
       Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.Kadınlarımızın sorunlarının daha yoğun bir şekilde gündeme gelmesine vesile olan 8 Mart Dünya Kadınlar 
Günümüz Kutlu olsun.

 
       Geçmişinde başkentlik yapmış, derin bir tarihi geçmişi ve nadide yurdumuzun bir kesiti olan memleketimiz Karamanda Yarınlar İçin Elele Derneği
olarak her zaman olduğu gibi bu önemli günde de yine birlikteyiz yine eleleyiz.

 
       Her konuda sorunsuz bir Türkiye ve sorunsuz bir dünya istiyoruz.Bu gayet meşru ve makul bir istektir.Kadınlarımızın şu anda yaşadıkları sorunlar ve 
çözümü konusundaki beklentileri bellidir.Tekrar o tatsız sorunları dile getirerek canınızı sıkmak istemiyorum.Biz kadınlarla anılan 8 Mart gününde tekrar
tekrar vurgulamak istediğimiz toplumdaki kadının yeri ve haklarıdır.Ancak bu konuda hepimize önemli görevler düşmektedir.Toplumu yapılandıran Kadındır, 
Erkektir yani Bireydir.Eğer birey bilinçlenir, kendini geliştirir ve gerektiği zaman elini taşın altına koyar ve üstüne düşen görevi hakkıyla yerine 
getirirse bu dogrultuda toplumumuz da bu yolda ilerleme kaydeder ve umut ettiğimiz sorunsuz Türkiyeʹyi hep birlikde yeniden yapılandırmış oluruz.Bireyin 
bilinçlenmesi de ancak eğitimle, örfümüze-geleneklerimize ve değerlerimize sahip olmakla olur.

 
       Sevgili Arkadaşlar; göreve kadınlar olarak önce kendimizi eğitmekle ve geliştirmekle başlamalıyız.Öz güvenimizi korumalı ve her zaman taze tutmalıyız.
Unutmayalım ki kadınsız bir toplum olamaz.Bizler toplumun bel kemikleriyiz.Edindiğimiz bilgi birikimi ve tecrübelerimizle evlatlarımızı yetiştirmeli,
onlara da bu bilinci aşılamalıyız.Unutmayalım ki yarınlara yapacağımız en büyük yatırım evlatlarımızdır, eğitimli gençlerimizdir.

 
       Temiz bir toplum için, eğitimli ve bilinçli kadınlar için ve mutlu YARINLAR İÇİN ELELE.....

 
TÜRK SAĞLIK SEN KARAMAN ŞUBESİ
 
Kadın olmak ayrıcalık sahibi olmaktır. Anne olmanın getirdiği büyük kutsallığa sahip olan kadın, sorumluluk sahibi, ailesine yön veren ve gelecek nesilleri yetiştirendir. Toplum hayatının dinamiği olan kadınlarımız ne yazık ki, şiddet, taciz gibi insanlık dışı davranışlara maruz kalmaktadırlar.
 
Anayasamıza kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın girmesine rağmen bunun sadece metinlerde kalması nedeniyle bu tür olaylarda önlenememekte sürekli artmaktadır. Siyasi irade bu gibi insanlık dışı vahşetlerin önüne geçmek için adım atmalıdır. Aksi takdirde söylenen her söz, yazılan her metin boştur.
Kamuda görev yapan kadınlarımızın sorunları da sürekli artmaktadır. Kadın çalışanlar, erkeklere oranla hasta ve hasta yakınlarının olumsuz yaklaşımlarına, baskılarına ve fiili şiddetlerine daha fazla maruz kalmakta, ağır iş yükü ile baş başa bırakılmaktadırlar.
Kadın çalışanlar idari görevlerde erkeklere oranla daha az görevlendirilmekte, İdarenin takdir yetkilerinin kullanımında kadın çalışanların aleyhine keyfi uygulamalar yapılmaktadır.
Kadın çalışanların iş ortamından kaynaklanan sorunlarının giderilmesi için idarece gerekli katkı ve kolaylık sağlanmamaktadır. Kadın kamu görevlileri nöbetlerde ulaşım sorunundan, Kreş yetersizliğine kadar birçok sıkıntı ile uğraşmaktadırlar. Bu sıkıntılar aile yaşamlarını da olumsuz etkilemektedir.
Kamuda kadın çalışanların talepleri yerine getirilmeli ve sorunları bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Çalışma hayatı ile ilgili mevzuat kadın çalışanların fiziksel ve ruhsal yapılarına uygun olarak düzenlenmelidir. 8 Mart dünya kadınlar günü bu sorunların çözümü için önemli adımların atılacağı bir gün olmalıdır.
Kıymetli Basın Mensupları;
8 Mart kadınlar için dayanışmanın birlikte mücadele etmenin adıdır. Kamuda çalışan kadınlarımızda artık güçlerinin farkına varmalı sorunlarının çözümü için kendileri mücadele ortamında yer almalıdırlar.  Türk kadını sesini duyurmalı, düşüncelerini açıklamalı ve çözüm için mücadele etmelidir. Sivil toplumda görev alan kadınlar Türk kadının temsilcisi ve ümididir. Kamuda çalışan bayanların seslerini güçlü olarak duyurabilecekleri örgütlerde hiç şüphesiz ki sendikalardır. Bu nedenle Türk Sağlık-Sen olarak kadınlarımızı sendikal mücadelemize ortak olmaya çağırıyor ve güçlü ailemizde sorunlarını çözmek için bir arada bulunmalarını istiyoruz.
Bugün hizmet kolumuzda görev yapan ebe ve hemşirelerde Türk kadınının zor şartlarda ülkesine ve milletine hizmetinin bir diğer timsalleridirler. Ebe ve hemşirelerimiz her gün sözlü veya fiziksel şiddetin yaşandığı sağlık kurumlarında zor koşullarda hizmet etmektedirler.  Kreş, lojman gibi bazı sosyal imkânlardan mahrum bırakılmakta, özellikle kırsal kesimde hizmet üretirken malzeme eksikliği, fiziki mekân yetersizliği gibi sorunlarla uğraşmaktadırlar. Sözleşmeli ebe ve hemşireler ailelerinden ayrı yaşamak zorunda bırakılmışlardır.  Sağlık çalışanları olarak ebe ve hemşirelerimizin çektikleri bu sıkıntıların bir an önce çözülmesi en büyük isteğimizdir.  Türk Sağlık-Sen olarak başta şehit anneleri ve eşleri, Sağlık ve sosyal hizmet alanında şifa dağıtan, şefkat veren çalışma arkadaşlarımız olmak üzere, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz.    
Hepinize Teşekkür Ediyor, Saygılar Sunuyorum. 
                                                                                  Murat AKKUŞ
                                                                      Türk Sağlık Sen Karaman Şube Başkanı
 
 
 
KARAMAN BELEDİYE BAŞKANI KAMİL UĞURLU
 
Karaman Belediye Başkanı Kâmil Uğurlu, 8 Mart Dünya kadınlar günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Başkan Uğurlu mesajında: “Şefkatin, hoşgörünün ve merhametin ifadesi kadınlarımız, ev hayatında olduğu kadar iş hayatında da başarılı olmaktadırlar. Ancak, her türlü takdire layık olan kadınlarımız bugün dahi bazı toplumlarda maalesef hak ettikleri değeri görememektedir. Dinimiz ise kadın ile erkeği ayırt etmemiştir. Sevgili Peygamberimiz “Cennet anaların ayağı altındadır” şeklinde buyurarak Cennete ulaşma yollarından birinin anneye itaat, hürmet ve hayır dualarını almakta olduğunu beyan etmişlerdir.
Biz Karaman Belediyesi olarak her zaman kadınlarımızın yanındayız. Yöremizde fedakarca çalışarak hem çocuklarını yetiştirmeye gayret eden, hem de aile bütçesine katkıda bulunan kadınlarımızın sorunlarının paylaşılması konusunda herkes üzerine düşen görevleri yapmalıdır. Bizler her fırsatta kadınlarımıza pozitif ayrımcılık yapıyoruz.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün tüm Dünyada ve Ülkemizde kadınların eşitlik ve daha huzurlu yaşam özlemlerini ve isteklerini dile getirdikleri birlik ve beraberlik günü olarak kutlanmasını temenni eder, bu vesileyle; tüm kadınlarımıza sağlık, mutluluk ve başarılar temenni ederim.” dedi.
 
 
EĞİTİM-BİR-SEN KARAMAN ŞUBESİ
Açıklamada Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Yunus Özdemir, kadınları birikim ve üretimleriyle değerlendirmek yerine görünüşleri ile değerlendiren özürlü bakış açısının kendi görüşünü tüm toplumun görüşü gibi sunduğunu ve herkesi kendi saplantılarına sadakat yarışına soktuğunu ifade ederek, “Din ve vicdan hürriyetini kendi kafalarındaki dar koridorlara sıkıştıran bu yaklaşım; inançları gereği başını örten kadınları eğitim ve çalışma hayatında mengeneye almış ve ürettikleri ‘kamusal alan’ yalanıyla tecrit etmiştir.  ‘Kamusal alan’ yalanı son bulmalı ve kadınlar çalışma hayatının tüm alanlarında kategorize edilmeden, engellenmeden, özgürce yerini alabilmelidirler” dedi.
Yunus Özdemir, Kadınları kendi aralarında kategorize eden, kılık kıyafetleri ile aralarını kalın bir çizgiyle ayıran özürlü yaklaşım; bazen üniversite kapılarında, bazen orduevi ve kışlanın girişinde, bazen kamu kurum ve kuruluşlarında özgürlükleri turnikelere sıkıştırmıştır. Bunda en önemli pay, her on yılda darbe ile kesintiye uğrayan defolu demokrasimizin ayakta duramamasına neden olan dirayetsiz siyasilerindir.” Kadınları birikim ve üretimleri ile değerlendirmek yerine görünüşleri ile değerlendiren özürlü bakış açısının kendi görüşünü tüm toplumun görüşü gibi sunduğunu ve herkesi kendi saplantılarına sadakat yarışına soktuğunu kaydeden Özdemir, “Din ve vicdan hürriyetini kendi kafalarındaki dar koridorlara sıkıştıran bu yaklaşım; inançları gereği başını örten kadınları eğitim ve çalışma hayatında mengeneye almış ve ürettikleri ‘kamusal alan’ yalanıyla tecrit etmiştir. Kız çocuklarının okullaşması için “Haydi Kızlar Okula! ve benzeri sembolik kampanyalarla işgüzar görünen devletin”, üniversite kapılarındaki başörtülü kızları turnikelere sıkıştıran trajediden vazgeçmesi, bu bağnazlıktan kurtulması gerektiğinin altını çizen Özdemir, “Eğitim üniformal bir faaliyet olmaktan çıkarılmalı, eğitim ve çalışma hayatını engelleyen tüm dayatmalar son bulmalıdır. Yargı, bazı insanları inanç ve fikirlerinden dolayı yargılayan tutumundan vazgeçmeli, adalet ve özgürlük talepleri son ALES kararında olduğu gibi herkesi şaşırtan komik gerekçelerle bazı yargıçların önyargılarına kurban edilmemelidir. Bazı siyasi partilerin seçim öncesi oy kaygısıyla çarşaflı kadınlara rozet takıp, daha sonra meydanlarda tahammül sınırlarını zorlayarak çarşaf yırtmaları, ikiyüzlü ve ikircikli tavırları son bulmalı, kadınlar da bu ucuz siyasete prim vermemeli, tepki göstermekten çekinmemelidir” değerlendirmesinde bulundu.
Kadın sömürüsünün had safhaya ulaşmasının endişe verici olduğunu vurgulayan Özdemir, şöyle konuştu: “Reklâmı yapılacak her türlü ürün için cinsellik ön plana çıkarılmakta ve kadın malzeme olarak kullanılmaktadır. Araba lastiğinden tıraş bıçağına, otomotiv sektöründen kozmetiğe varana kadar alakalı alakasız her konuda kadınlar reklâm objesi olarak seçilmekte, cinselliği öne çıkaran bir yaklaşımla bazı fotomodel kadınlar eliyle toplumun ahlak yapısı dejenere edilip, yozlaşmaya prim verilmektedir. Yozlaşan toplumda en korumasız insanların çocuklar ve kadınlar olduğu herkesin ortak kabulüdür. Kadınlarımız toplumun çöküşünü kendi elleriyle hızlandırmaktan sakınmalı, kadınlar açısından harakiri olarak değerlendirilmesi gereken bu oyunun parçası olmamalıdırlar. Daha fazla kazanma hırsının her şeyi mübah gören yaklaşımı; kadını teşhir ederken erkekler kadını izliyor, kadınlar da ne yazık ki kendilerini izleyenleri izlemeye devam ediyor.” Yunus Özdemir, kadınların günümüzde fiziksel ve cinsel taciz, töre cinayeti, ucuz işçilik, kadınlar arasında ayrımcılık, eğitim hakkından mahrum kalma, sömürülme gibi sorunlar yaşadığına dikkat çekerek, “Ülkemizde ve dünyada kadınların birçok sorunu vardır ve bu sorunlar ülkelerin genel ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel problemlerinden bağımsız değildir. Sorunların azaltılması ya da ortadan kaldırılması için sivil toplumdan siyasete varana kadar kadın, her alanda sorumluluğunu kuşanarak yer almalıdır. Kadınlar, lütfedilmiş hakların değil, kazanılmış hakların peşine düşmelidir. Eğitim-Bir-Sen olarak, hakkı ihlal edilenin ve hakkı ihlal edenin kim olduğuna bakmadan her hak ihlaline karşı çıkmaya ve adalet tesis edilinceye kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
 
 
İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ SEBAHADDİN ALTUN ‘un DÜNYA KADINLAR GÜNÜ MESAJI
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınlayan İl Milli Eğitim Müdürü Sebahaddin ALTUN, mesajında, çağdaş toplumların en önemli özelliklerinin, demokrasi kültürünün yerleşmesi, insan hak ve hürriyetlerinin özgürce kullanılması ve her alanda kadın-erkek eşitliğinin sağlanması olduğunu belirtti.
 
İl Milli Eğitim Müdürü Sebahaddin ALTUN ;“İnsanlık tarihi boyunca, yeryüzünde hayatın sürekliliğinin vazgeçilemez ana unsurlarından biri kadın olmuştur. Kadın, günlük hayatın devamında çok büyük sorumluluklar üstlenmesine karşın, son yüzyıla gelinceye kadar tüm toplumlarda ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel tüm yapılarda erkekler egemen olmuş, kadınlar toplumsal yaşamda hak ettikleri yeri alamamışlardır. Bu eşitsizliğin ortadan kaldırılması yönünde büyük bir mücadelenin başlangıcı olarak her yıl kutlanmakta olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bütün kadınların toplumda layık oldukları saygın yeri alması, her alanda hak ettikleri gerçek statüye kavuşmaları, haklarına sahip çıkmaları ve sorunlarına çözüm bulunması bakımından önemlidir. Özellikle bir çocuğun yetişmesinde, en fazla emek harcayan, dolayısı ile toplumu şekillendiren kadındır. Kadınların, toplumsal hayatla bütünleşmeleri, toplumun işleyişine, gelişmesine ve ilerlemesine daha etkin bir şekilde katkıda bulunmaları, eğitim seviyelerinin yükseltilmesi, ekonomik hayat içinde yerlerini almaları, sosyal güvencelerinin sağlanması, sosyal, kültürel ve siyasi alanlarda daha çok söz sahibi olmaları, sadece kadınlar için değil, toplumun tamamı için önemlidir. Buda kadınların, yasaların verdiği hakları layıkıyla kullanabilmeleri ve toplum içinde her şeyden önce bir birey olarak özgürce var olabilmeleri de, eğitimleri ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları ile doğru orantılıdır. Kadınlarımızın toplum içinde her anlamda layık oldukları yeri almalarında, kendi sorunlarına sahip çıkmalarının önemini hatırlatarak, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”dedi.
 
 
KARAMAN KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ BAŞKANLIĞI
Hepimizin bildiği gibi ülkemizde sorunlardan en fazla etkilenen kesimlerin başında kadınlar gelmektedir.
Karaman Kent Konseyi, Kadın Meclisimiz sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi ve ailede mutluluğun sağlanması için kadın sorunlarının giderilmesine önem vermektedir.
Kadınların ilerlemesini engelleyen etmenler politik, ekonomik, sosyal, kültürel, hukuki, eğitsel ve dini koşullarla yakından ilişkilidir. Bu unsurlar ailede, toplumda, ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde kadınlara yönelik eşitsizlik, haksızlık ve sömürücü koşulların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. 1980 yılında Kopenhag’da II. Dünya Kadın Konferansı düzenlenmiştir. Konferansın ardından “Kadınlara karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi” 1 Mart 1980 tarihinde üye ülkelerin imzasına açılmıştır. Türkiye sözleşmeyi 1985 yılında imzalamıştır. 1995 yılında Pekin’de toplanan IV. Dünya Kadın
Konferansı sonunda oluşturulan Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planı, kadın-erkek eşitliğini gerçekleştirmeye yönelik somut politikalar ortaya koymuştur.
Kadınlara eğitim düzeyi erkelerle karşılaştırıldığı zaman kadınlar aleyhine bir durum görülmektedir. Ülkemizde bu eşitsizliği ortadan kaldırmak amacıyla büyük çabalar harcanmaktadır. Örneğin zorunlu temel eğitimin 8 yıla çıkarılması ve Genç Kız ve Kadınların Eğitiminin Geliştirilmesi Projesi gibi.
Kadınların siyasal yaşama katılımı Cumhuriyet Türkiyesi’nde 1923 yılında Kadınlar Halk Fırkası’nın kurulması ile başlamıştır. 1924 yılında aynı amaçla Türk Kadınlar Birliği Derneği kuruldu. 1930 yılında kadınlara Belediye seçimlerinde, 1933 yılında muhtar ve ihtiyar heyeti ve nihayet 1934 yılında milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilmiştir ve 1935 yılında kadınlar ilk kez bu haklarını kullandılar ve parlamentoya Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranlı (%4.8) katılımı sağlanmıştır. Türkiye’de 1946 yılında çok partili sisteme geçilmesiyle birlikte yapılan toplam 13 genel seçimde 1983 yılı ve 1999 yılı seçimleri hariç TBMM’ne giren kadın milletvekili oranı %22yi geçmemiştir. Son seçimlerde TBMM’ne giren kadın milletvekili sayısı toplam 550 içinden 24’tür. Bu da %4.3’e karşılık gelmektedir.
Ev işlerinde sorumluluk paylaşımına bakıldığında yemek pişirmek, temizlik yapmak, bulaşık yıkamak, ütü yapmak, çocuk bakımını üstlenmek gibi ev içinde gerçekleştirilen sorumluluklar kadın tarafından üstlenilirken alış-veriş yapmak, resmi kuruluşlarda iş izlemek gibi ev dışında gerçekleştirilen sorumluluklar erkek tarafından üstlenilmektedir. Aile bütçesinin düzenlenmesi erkek tarafından gerçekleştirilmektedir. Ev dışı işleri ve bütçenin düzenlenmesini eşleriyle birlikte yapanların oranı %20’yi geçmemektedir. Geleneksel olarak erkek ve kadına biçilen roller ve bu rollerin tekrar tekrar üretimi söz konusudur. Bu durum erkeğin kadına karşı olumsuz tutumunu pekiştirmekte ve aile içi şiddeti olağanlaştırmaktadır.
Bugün, ailenin huzuru, nesillerin emniyet içinde yaşaması ve toplumun mutluluğunun kadınların omzundaki yükün hafifletilmesine, paylaşılmasına bağlıdır. Bu anlamda sosyal hayatta kadına bakış açısı mutlaka değişmelidir.
8 Mart’ta kutlamaya hazırlandığımız Dünya Kadınlar Günü, kadının toplum ve aile içindeki öneminin bir kat arttığının, ekonomik anlamda da aileye büyük katkılar sağladığının, kendi ayakları üzerinde duran kadınlarımızın sayılarının her geçen gün arttığı akıllarda yer edecektir.
Karamanlı Kadınları aramıza davet ediyoruz. Onlara kucak açıyoruz. Kadınlar seslerini daha çok yükseltsinler. Buna ihtiyacımız var. Siyasete, yönetime, çalışma hayatına daha çok kadın eli değmelidir. Bir 8 Mart daha gelirken tek günlük söylemlerle değil, bilinçli ve yerini her yerde bilen Kadınlar olmalıyız… Erkeklerin gölgesinden, kendi güneşimize yürümeliyiz… Patlamış dudaklarla, Morarmış gözlerle, Mor çatılara sığınmadan onurlu bir yaşam dileğiyle… Dünya Kadınlar Günüʹnün hemşehrilerimize, Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm kadınlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.
 
Saygılarımla.
Emine IŞIK
Karaman Kent Konseyi
Kadın Meclisi Başkanı
 
Karaman Milletvekili Lütfi Elvan’ın Kadınlar Günü Mesajı
 
AK Parti Karaman Milletvekili ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Lütfi Elvan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolaysıyla bir kutlama mesajı yayınladı.
Elvan mesajında;
8 Mart, bütün dünyada kadınların, daha fazla eşitlik ile daha huzurlu yaşam taleplerini dile getirdiği, üretime daha fazla katıldığı, bir kadın olmanın ötesinde insan olarak daha fazla saygı görmek istedikleri, birlik ve beraberliğin en güzel örneklerinden birini sergiledikleri günün özetidir.
Toplumda kadına gösterilen saygı ile aslında ona verilen değer ifade edilmektedir. Kadına bir anne, bir kardeş ve bir eş olarak gösterilen saygı ve hürmetin düzeyi, o toplumun geldiği medeniyet seviyesinin de bir ölçüsüdür.
Kadınlarımıza verilen değer ve saygının bir ifadesi olarak genç Cumhuriyetimiz, birçok batı ülkesinden daha önce onlara seçme ve seçilme hakkı tanımıştır. Demokratik haklarını kazanan kadınlarımız erkekler ile aynı şartlarda mücadele etme imkânı bulmuşlardır.
Eğitim ve öğretim haklarından erkekler ile aynı şartlara sahip kadınlarımızın bugün sosyal ve ekonomik hayatta geldiği nokta geçmişe nazaran çok ileri bir seviyedir. Bu hakları kullanma konusunda birtakım engellerin de ortadan kaldırılmasıyla kadınlarımız her kademede söz sahibi olmaya başlamışlardır.
Türk kadını da özverili yapısı ile aktif olarak toplumsal hayatın içinde, Türkiyeʹnin gelişimine ve son yıllarda yaşadığı büyük dönüşüme katkıda bulunmaya başlamıştır. Kendisine tanınan hakları en iyi şekilde kullanmasını bilmiş olan Türk kadını asli görevlerinden biri olan Annelik görevini de hiçbir zaman ihmal etmeyerek, gelecek nesillerin ve toplum yapımızın şekillenmesinde büyük rol oynamaya devam etmektedir. Omuzlarına yüklenen ağır sorumluluklardan hiçbir zaman yılmamış olan kadınlarımızın, bu ülkenin erkekleri ile omuz omuza ülkemizin gelişmesinde söz sahibi olacakları muhakkaktır.
Bu vesileyle kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyor selam ve sevgilerimi sunuyorum.
 
 
SAĞLIK-SEN KARAMAN ŞUBESİ
Çalışma hayatında kadına yönelik şiddetin en sık rastlandığı kurumlar arasında hastaneler başı çekiyor. Özellikle acil servislerde yaşanan şiddetin en büyük mağduru ise kadın çalışanlar.
24 saat esasına göre çalışarak halka hizmet eden kadın sağlık çalışanlarının, 8 Martʹta dahi bir hasta veya hasta yakını tarafından sözel, fiziksel veya psikolojik şiddete uğramamasının hiçbir garantisi yok.
Sağlık-Senʹin 12 bölgede gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarına göre, sağlık kurumlarında kadın çalışanların yüzde 61ʹi sözel, yüzde 36ʹsı psikolojik şiddetle karşılaşıyor. Araştırmaya katılan 1260 kadının yüzde 3ʹü ise fiziksel şiddete maruz kaldıklarını belirtiyorlar. Ancak sağlık kurumlarında fiziksel şiddete uğrayan kadınların sayısının bu oranın çok üzerinde olduğu biliniyor.
BİR AYDA 5 HAFTA ÇALIŞIYORLAR
Sağlık kurumlarında çalışan kadınlar uzun süreli ve düzensiz çalışma koşulları nedeniyle yoğun stres yaşıyorlar. Çocuklarına ailesine ve sosyal hayata yeterince vakit ayıramıyorlar. Haftalık çalışma süresi 40 saat olduğu halde kadın çalışanlar haftada en az 55 saat çalışıyor. Normal mesaiye ek olarak, yaklaşık ayda 60 saat fazla mesai yapıyor. Bu tablo kadın çalışanların ayda 5 hafta çalıştıkları anlamına geliyor. Kadın çalışanların en az yüzde 60ʹı hafta sonları da çalışıyor.
 
Sağlık-Senʹin araştırmasına katılan kadın çalışanların yüzde 90ʹı işi nedeniyle çocuklarına vakit ayıramadıklarından, yüzde 85ʹi aile ve sosyal hayatının kısıtlandığından yakınıyor.
Yüzde 79ʹu mesleğini yerine getirirken yoğun stres yaşıyor.
Yüzde 77ʹsi çok fazla nöbet tutmalarının iş performanslarını olumsuz etkilediğini düşünüyor.
Sağlık hizmetlerinin aksamadan yürütülmesinde en büyük katkıyı kadın çalışanların sağlamaktadır, kadın çalışanlar yetersiz istihdama bağlı olarak yaşadığı ağır iş yükünden kurtarılmalı, büyük bir stres kaynağı haline dönüşen şiddete karşı çalışma güvenlikleri sağlanmalı, aile ve sosyal hayatta onları rahatlatacak tedbirler alınmalıdır.
Kadınların sorunlarının değil, onlara sağlanan çağdaş çalışma koşullarının konuşulduğu 8 Martʹlar yaşamayı diliyoruz.
 
 
TEMA VAKFI 8 MART KADINLAR GÜNÜ KUTLAMASI
 
Toprağına,Bayrağına ,Yaprağına,Suyuna, alın terini akıtan,Savaş da ve barış da Güzel Vatanımızın kurtarılmasında ve korunmasında  büyük caba gösteren Toprak Anamız kadar kutsal ve değerli kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü Gönülden Kutlarız.
 
TEMA Vakfı Karaman Temsilciliği
 
 
 
HAS Parti Karaman Kadın Kolları İl Başkanı Huriye ŞEN, 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.
 
Kadınlar ayrımcılığa maruz bırakılıyor
Mesajında, "Kadınların her türden şiddete, olumsuz önyargılarla güçlendirilen ayrımcılıklara ve hak gaspına uğradığı Türkiyeʹde bir Kadınlar Gününü daha kutluyoruz" diyen Huriye ŞEN, "Bu günün, çeşitli sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalan kadınlarımızın hayat şartlarında ve statülerinde görülecek iyileşme için milat olması temel dileğimizdir. Ne var ki, ülke politikalarını belirlerken kadınların konumuna yönelik olumlu adımlar atılmadan, bu iyileşmenin gerçekleşmesi mümkün değildir. Eğitim hizmetlerine erişim, kadına yönelik şiddet, toplumsal ve siyasal hayata katılım gibi göstergeler, kadınlarımızın ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz kaldığını göstermektedir. Kadını eğitim hizmetlerinden mahrum bırakan, toplumsal ve siyasal hayattan dışlayan bir toplum; geleceğini adil, eşit ve ahenkli bir şekilde kuramaz. Kadınlarımızın sorunlarına gerçek çözümler getirmenin tek yolu, insan ve adalet eksenli bir medeniyet anlayışının egemen kılınmasıdır" dedi.
Kadınların Türkiyeʹde yaşadığı zorluklara değinen Huriye ŞEN, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü idrak edilirken büyük bir kadın kesiminin sosyal devlet ve gerekli adalet mekanizmasıyla henüz tanışamadığını üzülerek tespit ediyoruz. Bu dönem kadınların yaşam hakkının bile korunmadığı bir dönemdir. Şiddet gördükleri için mahkemeye başvuran kadınlar, gerekli korumanın sağlanmaması sebebiyle hayatlarını kaybediyorlar. Bu kadınlar cellâtlarına adeta yargı ve devlet yoluyla teslim edildi. Gerek hükümetin ve gerekse yargının şiddet gören kadınlar için sosyal devlet mekanizmalarını çalıştırarak, sığınma evlerinin artırılması acil ihtiyaçtır" dedi.
"Şiddetin yanı sıra eğitim, istihdam ve insanca yaşam hakkı kadınların en büyük sorunları olarak önümüzde duruyor" diyen Huriye ŞEN, "Bu sorunları daha da derinleştiren kadın-erkek eşitsizliğinin ötesinde kadın-kadın eşitsizliğidir. Hükümetin kamusal alan dayatmasıyla başörtülü kadınların kamu hizmetlerinde çalışma, iradesini Meclisʹte temsil etme gibi temel haklarını başka bir bahara ertelemesi kabul edilemez. Üç çocuk uygulamasını teşvik eden Başbakan, çalışan annelerin çalışma şartlarını düzenleyici ve kolaylaştırıcı önlemler almaya yanaşmamaktadır. Süt ve doğum izinlerinin arttırılması, kreş gibi sosyal devletin gerekleri bile yerine getirilmemektir. SSK ile yapılan düzenlemelerde doğum iznine ayrılan işçi kadınların yasal izin ücretlerini 4 ay sonra alması gibi mağduriyetleri bile göz ardı edildi" diyerek kadınlar için neler yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Huriye ŞEN mesajını şu sözlerle bitirdi: "Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bir kez daha kadınların geleceği inşa eden emeğine duyduğumuz şükranı bildirmek isteriz. İnanıyoruz ki kadınların inşa eden gücü, halkın adalet arzusunun en soylu ve dirençli öncüsü olacaktır. Bu düşüncelerle, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günüʹnü kutlar, daha adil bir dünyanın kurulmasına vesile olmasını dilerim"
 
 
Huriye ŞEN                                                  
HAS Parti Karaman Kadın Kolları İl Başkanı         
 
Karaman İl Kültür ve Turizm Müdürü
 
Kültürümüzü Yaşayan ve Taşıyan Kadınlara Kutlama Mesajı

 

Karaman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürü Cengiz ORTA ʹʹ8 Mart Dünya Kadınlar Günüʹʹ dolayısıyla yayımladığı mesajında, kadın haklarının kazanılması, iyileştirilmesi ve konunun hatırlatılması adına 8 Mart Kadınlar Dünya Kadınlar Günü’nün anlamlı bir gün olduğunu belirtti. ORTA, bir toplumun, bir ülkenin kudretinin, sahip olduğu insan kaynaklarının kalitesi ile ölçüldüğünü, kadınlara verilen değerin de o ülkenin insan kaynağının kalitesini belirlediğini ifade ettiği açıklamasında şunları kaydetti:

 

ʹʹÇağdaş uluslar seviyesine yükselmenin en önemli şartlarından birisi de kadının toplumda hak ettiği yeri almasıdır. Kadına karşı şiddetin önlenmesi, kadınların çalışma hayatına girmesi, siyasete katılması ve eğitim imkânlarının artırılması için birçok önemli çalışmalar yapılmıştır. Bugün kadınlarımızın değişik sektörlerde statü sahibi olarak temsil edildiğini görmekten gurur duyuyoruz. Türk toplumunun gelişip yükselmesinde aile yapısının önemine inanan Ulu Önder Atatürk, şöyle demektedir: ʹBu millet esas terbiyesini aileden almaktadır. Türk milleti öyle analara sahiptir ki her bir devrin büyük adamlarını bu analar yetiştirmiştir. Türk kadını daha büyük nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir.ʹ Bu sebeple kadının ihmal edildiği bir toplumun varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesinin mümkün olmadığına inanıyorum. Kültürümüzü yaşayan ve taşıyan kadınlarımıza, hak ve özgürlükleri için vermiş oldukları mücadelelerinde, devletin de bütün kurumlarıyla yanlarında olduklarını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu duygularla, tüm kadınlarımızın “08 Mart Dünya Kadınlar Gününü” kutluyor, kadınlarımızın sorunlarının değil, başarılarının konuşulduğu bir gün olmasını diliyorum.”

 

 

 

 

 

Cengiz ORTA

Karaman İl Kültür ve Turizm Müdürü