Yağmur Dergisi Şairleri Kmü’lü Öğrencilerle Buluştu

Yağmur Dergisi Şairleri Kmü’lü Öğrencilerle Buluştu
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Bilinçli Gençler Öğrenci Topluluğu ile Dil ve Tarih Öğrenci Topluluğu tarafından şiir dinleti ve yarışması düzenlendi.

 Üniversitesinin Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Konferans Salonunda gerçekleşen programa Yağmur Dergisi şairleri Mustafa Uçurum, Ziya Paşa Akyürek, Kalender Yıldız ve Hasan Çağlayan konuk oldular.

Programda genç şairler teker teker sahne alarak kendi şiirlerinden birer örnek okudular. Şair Mustafa Uçurum “Her Şehir Biraz Üşümek”, Şair Ziya Paşa Akyürek “Satır Sonu”, Şair Kalender Yıldız “Kuklacı” ve Şair Hasan Çağlayan “Sen En Güzel Sözlere Yakışırsın Nurefşan” adlı şiirlerini dinleyenlerle paylaştılar.

Genç şairlerin kendilerine yöneltilen soruları da yanıtladıkları programda bir dinleyicinin “Şiir bana göre bir başkaldırıdır. Size göre de öyle mi?” sorusuna Şair Kalender Yıldız, “Başkaldırı değil ama muhalif olmadır.” diye yanıt verdi. Şair Yıldız, “Sanatın temelinde rahatsızlık duygusu vardır. Sanatçılar toplumla barışamayan ve hayata muhalif olan insanlardır.” şeklinde sözlerine devam etti. Yıldız, muhalif sanatçıyla ideolojik sanatçının da aynı şeyler olmadığının altını çizdi. 

Şair Hasan Çağlayan ise “Sanat vaaz vermez, slogan atmaz.” dedi. Şair Çağlayan, “Diklenmemek ama dik durmak lazım.” sözleriyle görüşlerini ifade etti. 

Şair Mustafa Uçurum, “Şiir, sözü güzel söyleme sanatıdır. Muhalefeti de sevgiyle ve güzellikle yapmak en etkilisidir.” dedi. Şair Uçurum, sözlerine şöyle devam etti: “İnsan şiirinde duruşunu belli etmeli, ortada olmamalı. Diğer bir deyişle benim yazdığım her satır dünya görüşümü aksettirmeli, beni ele vermeli.”

Şair Ziya Paşa Akyürek, “Şiir yazmak başkaldırmak değil, eğilebildiğince eğilmektir. Eğilebildiğimiz sürece varız.” şeklinde konuştu. Şair Akyürek, her insanın değerli olduğunu vurgulayarak öğrencilere “Kalbinize sınır koymayın.” nasihatinde bulundu.

Bir öğrencinin şair olmak ve şiir kitabı çıkarmak hakkındaki sorusuna ise Şair Kalender Yıldız, “Bir sabah uyandınız ve şiir kitabınız var. Herkes sizi tanıyor, şeklinde bir hayal gerçekçi değildir.” diye yanıt verdi. Kendisinin 30 yıldır şiir yazdığını ve ilk şiir kitabının henüz çıktığını söyleyen Yıldız, “Gençken hepimiz şairiz. Ama sadece sevgiyle, acıyla şiir olmuyor. Şiir ciddi bir disiplin işidir.” dedi. Yıldız, kendi şiir kitabında yalnızca 2005’ten beri yazdığı şiirlerin yer aldığını sözlerine ekledi. Kalender Yıldız, son dönemde kitap patlaması yaşandığına da dikkat çekerek “Bir yayınevine yılda 900 civarında kitap dosyası gönderiliyor. Ama Türk edebiyatında bin yıldır şöhret olmuş yazar ve şairlere bakarsak 50 yazar ve 50 şairin ismini ancak sayabiliriz.” diye konuştu.

Programda konuk şairlerin jüriliğini üstlendiği şiir yarışmasının da sonuçları açıklandı. İlk beşe giren öğrenciler sahneye çıkarak ödüllü şiirlerini okudular. Birinciliği elde eden KMÜ Edebiyat Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Orhan Bademci, kendisini şair olarak görmediğini belirterek söze başladı. Bademci şiirin anlamı hakkındaki düşüncesini ise “Şiir bence kayboluştur.” şeklinde açıkladı.

Yarışmada beğeni toplayan Orhan Bademci’nin “Çocukken” adlı şiiri şöyle: 

Biz çocukken
Elma dalındaki serçeyle konuşurduk
Ötüşünün tınısı bir başka vururdu duvarlara
Ekmek parçasının değerini öğretirdi kargalar
Öyle reklamlar, afişler asılmazdı
Biz çocukken
Biz çocukken
Karıncalar basardı üzerimize
Fısıldardı, karnaval havası
Ziyası, sefası bir başka olurdu akşamların
Ayaklarıyla koşardık yağmurun
Biz çocukken
Biz çocukken
Yaz getirirdik kışlara durduk yere
Karlara, bakışlarımız nüfuz ederdi
Karanlığın izini sürerdi devler
Develüasyon falan bunlar komik şeyler
Biz çocukken
Biz çocukken
Denizsiz şehirlerde martı hayal ederdik
Süzülürdük gökyüzünde taraf taraf
Sonra toprak olurduk, başına dönerdik kainatın
Ellerimiz çatlardı kurak çöl misali
Biz çocukken
Biz çocukken
Yetimin soluğunu çekerdik içimize
Biz çocukken anası olurduk öksüzlerin
Aileden öğrendiğimiz en güzel oyundu cömertlik
Bize namertliği hiç öğreten olmadı
Biz çocukken
Siz çocukken
Kafanızı çıkardınız bir kaosa
Sirayet etti ruhunuza dünyadan yansımalar
Süslediler gözlerinizi, bir çeyiz perdesi çektiler
Hep düğün sandınız, yok eğlencesi, kandınız
Siz çocukken
Siz çocukken
Elleriniz hiç değmedi toprağa
Betonlara gömdüler sizi doğmadan
Saç uçlarınıza kavak yaprakları düşmedi
Ama bizden erken ağardı saçlarınız
Siz çocukken..