Türkiye, Suriye’ye Nota Verdi.

Türkiye, Suriye’ye Nota Verdi.
2 yıldır İsrail’den Mavi Marmara saldırısı için özür bekleyen Türkiye, aynı toleransı Suriye’ye tanımadı.

 31 Mayıs 2010 yılında Yardım için Gazze’ye giden Mavi Marmara gemisine İsrail Ordusu tarafından yapılan saldırıda 9 Türk vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Kendini haklı gören İsrail Hükümeti 2 yıldır geri adım atmadı. Türk Hükümetinin İsrail’den Özür beklemesine karşın İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman böyle bir şeyin kesinlikle olmayacağını açıklamıştı.

2 gün önce Türk Hava Kuvvetlerine ait savaş uçağımızı düşüren Suriye aynı gün ciddi bir şekilde özür diledi. Olay sırasında Brezilyaʹdan dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da konuyla ilgili kısa bir açıklama yapmış ve Suriyeʹnin düşen uçakla ilgili ciddi bir özür dilediklerini belirtmişti.
Türkiye’nin Nato üyesi olmasından dolayı yaşanan saldırının esasında Nato’ya yapılan bir saldırı olduğu şeklinde yorumlanırken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Nato’ya Suriye hakkında 4. madde kapsamında salı günü için olağanüstü toplantı talebinde bulundu.

Uluslar arası anlaşmaya göre Nato üyesi olan bir ülkeye başka bir ülke saldırırsa bu Nato’ya yapılan bir saldırı olarak kabul ediliyor. Nato üyesi olmayan Suriye hakkında Nato üyelerini 4. madde kapsamında toplantıya çağıran Türk Hükümeti aynı Suriye gibi Nato üyesi olmayan Uluslar arası Denizde bulunan Mavi Marmara’ya saldırıp 9 vatandaşımızı öldüren İsrail için böyle bir toplantı talebinde bulunmamıştı.

Suriye aynı gün özür dileyerek bunun bir kaza olduğunu belirtmesine rağmen Nato’ya şikâyet eden Türkiye, 2 yıldır özür dilemeyen İsrail’i neden Nato’ya şikâyet etmediği ise bilinmiyor.


DAVUTOĞLUʹNDAN SURİYEʹYE NOTA

Suriyeʹnin Türk uçağının düşürmesinin ardından iki ülke arasındaki ilişkiler farklı bir boyut kazanırken, Türkiye aldığı kararla Suriyeʹye nota verdi. Nota Suriyeʹninİstanbul Başkonsolosluğuʹna yazılı iletildi.

"SALDIRIYI KINIYORUZ"
Türkiye, Şamʹa verdiği son mesajda şu ifadelere yer verdi: ʹʹÖzür ve tazminat hakkımız saklı. Saldırıyı kınıyoruz"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,  Suriyeʹnin düşürdüğü Türk jetiyle ilgili TRT Haber Genel Yayın Koordinatörü Ali Ahmet Böken’in sorularını yanıtladı.

Suriyeʹnin düşürdüğü Türk jetindeki pilotların hala kayıp olduğunu ifade eden Davutoğlu, ʹHer şeyden önce kaybolan pilotlarımızın ailelerine sabır diliyorum. Tüm çabalarımızla onları aramaya devam ediyoruz. Birinci önceliğimiz pilotlarımızın sağlığı ve durumu.ʹ dedi.

İşte Ahmet Davutoğluʹnun açıklamasında dikkat çeken o başlıklar

Suriye sınırına 13 mil uzaklıkta bulunuyordu, yani uluslar arası hava sahasındaydı. Kontrolü kaybettikten sonra Suriye karasularına düşüyor. Hava şartlarına ve teknik konuların elvermemesi durumunda hava sahası ihlal edilebiliyor. Ancak bu olağan bir şey. Kısa süreli bir ihlal söz konusu ancak Türkiye tarafından ikaz ile tekrar Türk hava sahasına girmiştir. Suriye tarafından bir uyarı da olmamış zaten.

UÇAĞIN KİMLİĞİ AÇIK
Bu tür durumlar zaman zaman bizim hava sahamızda da olabiliyor. Ona mesaj gönderilmesi gerekiyor. Çünkü uçağın kimliği açık. O olmadı uçak kaldırır kontrol etmeye çalışırsınız. O da olmadı uçağı indirmeye zorlarsınız. Ama bunların hiç biri yapılmadan uçak hava sahamıza döndükten 15 dakika sonra bu olay yaşanıyor. Suriye tarafına hasmane bir tutumu olmamıştır. Süratle yaptığı ihlalden geri dönmüştür. Mesaj da gönderilmemiştir.

TEMKİNLİYİZ AMA BİZİ TEST ETMEYE KALKMAYIN
Bundan sonra adımlarımız kararlı olacak ancak fevri bir adım atmayız. Resmi tam olarak çektikten sonra eylem planımız devreye girer. Bir saldırı söz konusu. Suriye bir çok ülke tarafından ihlaler olmuştur. Ancak hiçbirinde böyle bir adım atılmamıştır. Ancak silahsız bir uçak vuruluyorsa bunda saldırı söz konusu değildir.

Kimse Türkiye’nin kapasitesini test etmeye kalkmasın. Bizim öncelikli vazifemiz pilotlarımızın durumudur. Daha sonra istişareler sonucunda Türkiye hareket stratejisini belirleyecektir. Biz hiçbir zaman bölgede gerilim yanlısı olmadık. Türkiye’nin menfaatleri söz konusu olduğunda da ne kadar kararlı adımlar attığımızı dünya bilir.