KONYA ŞEKER’DE BAYRAMLAŞMA

KONYA ŞEKER’DE BAYRAMLAŞMA
KONUK; YOKLUĞU YOK ETMEK İÇİN VARIZ

 

“BAYRAMLAR BİRLİK VE BERABERLİK GÜNLERİMİZDİR”

Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi ve Anadolu Birlik Holding çatısı altındaki şirket yöneticileri ve çalışanları Konya Şeker’in bahçesinde bayramlaştı. Konya Şeker Merkez Kampüsünde gerçekleştirilen bayramlaşma programı yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Konya Şeker Ailesiyle tek tek bayramlaşan ve çalışanlarla tek tek sohbet eden AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, bayramlaşma sonrası bir konuşma yaptı. Başkan Konuk, birlik ve beraberliğin pekiştiği, yardımlaşma ve dayanışmanın en üst düzeyde yaşandığı, hoşgörü, rahmet ve bereket günleri olan bayramların, paylaşmanın hazzını herkesin her yerde ve aynı anda yaşadığı özel ve müstesna günler olduğuna işaret etti.

AB Holding ve Konya Şeker ailesinin her bayramı bir önceki bayramdan daha da büyüyerek karşıladığını anlatan Başkan Recep Konuk, Konya Şeker ailesine mensup herkesin; kuruma ve kendi ailesine olduğu kadar binlerce üreticiye karşı da mesuliyeti olduğunu vurguladı. Başkan Konuk, hedefi olmayan, yeterli gayreti göstermeyen ve iş disiplinine sahip olmayan kurumların ve ülkelerin kaderinin zorluklardan ibaret olduğuna tarihin şahitlik ettiğini kaydetti.

 

“DARBELER ASIL MİLLETE YAPILMAKTADIR”

Türkiye’nin büyümeye mecbur olduğunu, ülkemizi geri bırakmak, kalkınma, refah ve güçlü Türkiye yürüyüşümüze engel olmak için iç ve dış mihrakların oyunlar ve desiseler tezgâhlandığını belirten Başkan Recep Konuk, “bu ülkede mesela darbeler yaptılar, bu süreçlerde, darbeler Merhum Süleyman Demirel’e mi, Merhum Erbakan Hocaya mı yapıldı? Elbette hayır. Asıl darbe millete yapıldı. Milletimizin kazanımlarına yapıldı. 60 darbesi öncesi 1959’da Türkiye’de kişi başına milli gelir 583 dolardı. Demokrat Parti ve darbecilerin astığı Menderes 159 dolardan aldığı kişi başına mili geliri 9 senede 583 dolara çıkarmıştı. Yani fert başına gelirimiz 3,5 kat büyümüştü. Darbe 1960’ın 27 Mayıs’ında oldu. Büyüyen Türkiye küçülmeye başladı. 1960 yılının yarısı darbecilerin idaresinde geçti ve kişi başına milli gelirimiz 7 ayda 224 dolar azaldı, 359 dolara düştü. 1961’de 194 dolara geriledi. Yani 9 yılda kazandığımızı 1,5 yılda geri verdik. Milletin 9 yılda cebine gireni 1,5 yılda geri aldılar. Belimizi 12-13 yılda anca doğrultabildik.

1969’da 584 doları gördük ama 12 Mart muhtırası ile yeniden mevzi kaybettik. 1972’de kişi başına milli gelirimiz 1959’un 9 dolar altında 574 dolar olarak gerçekleşti, 1973’te nihayet 59’un üstüne çıkıp kişi başına milli gelirde 705 doları yakaladık. Yani bir darbenin faturasını bu millet 13 yıl ödedi. 13 yıl boyunca cebinden çıkanı yerine koymaya çalıştı.

1974 Kıbrıs Harekâtı oldu, ambargoya rağmen milli gelirimiz 1975’te 948 dolardan 1.115 dolara çıktı. 76’da, 77’de, 78’de, 79’da istikrarlı bir şekilde arttı. Ne zamana kadar 80 darbesine kadar. Darbe 12 Eylülde oldu. 1979’da kişi başına Milli Gelirimiz 1.860 dolardı. Darbeciler Türkiye’yi 80’de 3 ay yönetti o üç ay zarfında milli gelirimiz 1.518 dolara geriledi. 3 ayda iki sene geri gittik. Darbeciler iktidardan ayrıldığında yani 1984 yılında Milli Gelirimiz 1.195 dolara gerilemişti. 4 yıllık sürede milletin cebinden çıkan para kişi başına 665 dolardı. Yani 80 darbesi milletin her ferdini en az 665 dolar fukaralaştırdı ne zamana göre darbe öncesine göre. Türkiye 1979’daki milli gelir seviyesine ancak 1989’da ulaşabildi. Yani Türkiye bir darbe ile 9 yıl kaybetti.

28 Şubat Post Modern Darbesi sonrası Milli Gelir seviyemiz geri gitmedi ama 5 sene yerimizde saydık. 1997’de kişi başına milli gelirimiz 3.021 dolardı, 2001’de 3.019 dolar. Yani 5 sene boşa kürek çektik. Prangalarımızdan kurtulur kurtulmaz 10 bin dolarları yakaladık. Şimdi bir kez daha denediler millet izin vermedi. Darbeler ve darbeciler bu millete 56 yılda 27 yıl kaybettirdi. Bu millet her iki yıldan birini darbelerin zararlarını telafi etmek için harcadı. 15 Temmuz’da başarılı olsalardı emin olun milli gelirimiz bugünün yarısına inerdi. Yarım asırlık tecrübemiz bunun ispatıdır.

Bugünlerde ekonomiden saldırıyorlar. 15 Temmuz 1. Raunttu, şimdi ise 2. Raunt başlamıştır. Şu anda ekonomimizi çökertmeye çalışıyorlar. Hükümetimiz bu konuda çok ciddi çalışmalar yapıyor. Elbette hepimiz bu saldırılara direneceğiz, direnmeye devam edeceğiz. Türkiye’yi yenemeyecekler, başaramayacaklar. Bu ülkenin çocukları kazanacak, birlik ve beraberlik içerisinde bu günleri de aşacağız” şeklinde konuştu.

 

“KONYA ŞEKER BİNLERCE ÜRETİCİNİN DE UMUDUDUR”

Konya Şeker ailesinin başarısına, on binlerce üretici ile tüm üreticilerin ve Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu vurgulayan Başkan Konuk, “Bizler Konya Şeker ailesi olarak bayramların ülkemizdeki her hanede maddi kaygılardan uzak yaşanması ve bayramların bayram gibi kutlanması için gayret gösteren ve o amaç için çalışan bir aileyiz. Dolayısıyla sizler bu gayretin sanayideki, endüstrideki bayraktarlarısınız. Sizler tarladaki, tapandaki, ahırdaki, ağıldaki gayreti katma değer oluşturarak taçlandırıyorsunuz. Onun için sizlerin çabası ile sizlerin bu zincire katacakları değer çok kıymetli. Sizlerin göstereceği feraset çok kıymetli. En başta ben olmak üzere hepimiz çok çalışacağız, işimizi daha iyi yapmak için gayret göstereceğiz. Biz kurum olarak huzur ve refahın tesisi için üzerimize düşeni eksiksiz yapmak zorundayız, yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Biz zaten az olanın başında kavga etmek yerine azı çoğaltıp, çoğu huzurla pay eden bir toplum inşası için gayret gösteriyoruz. Bu gayretimizden taviz vermedik asla da vermeyeceğiz. Çünkü biz şunu biliyoruz, yokluk her şeyin kurdudur. Yoklukta farklılıklar hatırlanır. Yoklukta kardeşlik unutulur, gelecek kaygıları düşmanlıkları tetikler. Biz yaptığımız işle, yani yokluğu yok ederek barışın ve huzurun, kardeşlik ve birliğin inşasına hizmet ediyoruz” dedi.

 

“KONYA ŞEKER’İN BÜYÜMESİNİ DURDURAMAYACAKLAR”

Konya Şeker’in büyümeye devam ettiğini dile getiren Başkan Konuk, “Bu yıl İSO verilerine göre ülkemizin en büyük 31. kuruluşu haline geldik. Bu rakamlara Panagro, enerji şirketlerimiz ve diğer büyük şirketlerimizin üretimi dâhil değil. Bunları da dâhil ettiğimizde ülkemizin en büyük 16. Sanayi Kuruluşuyuz. Asıl amacın üretim olduğunu, üretenin daha fazla üretmesi için zemin hazırlamak olduğunu aklımızdan hiç çıkarmıyoruz.

Biz büyüdük tarla büyüdü. Konya Şeker ailesi artık içine kapanık değil. Bugün Konya Şeker’i nasıl Türkiye’nin ilk 5 gıda firmasından biri yaptıysak, yarın da dünyanın ilk 5 gıda şirketinden biri yapmayı da hep birlikte başaracağız. Bundan 10 sene önce bir Ramazan Bayramında bayramlık şeker ve çikolata ile ilk kez pazara adım atan Torku’nun ürettiği ürünler artık pazarın referans ürünü kabul ediliyor. Diğer ürünler ve markalar Torku’nun kalite ve sağlıklı ürün yaklaşımına göre pozisyon alıyor. Torku, pazardaki her üreticiyi sağlıklı ürün üretimi konusunda azami dikkate mecbur bırakıyor. İnsanımızın ekonomisinin yanında sağlığının korunmasına yönelik yer aldığı sektörlere disiplin veriyor, yön veriyor. Bu başarı tarladaki üreticiden başlayarak Konya Şeker Ailesinin her ferdinin ortak gayretinin sonucudur” ifadelerini kullandı.

 

“ÜLKEMİZ, BU ZOR GÜNLERİ DE ATLATACAK”

Terör olayları nedeniyle bayramın buruk yaşandığını belirten Başkan Recep Konuk, “ülkemiz bir ve beraber olarak bu zor günleri de atlatacak. Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Onlar bu kutsal vatan toprağı için mücadele ediyorlar ve gerektiğinde canlarını feda ederek bu kutsal vatanı koruyorlar. Onlara minnetimiz sonsuzdur, aileleri bizim ailemizdir, çocukları bizim çocuğumuzdur, acıları bizim acımızdır. Bu vatanı huzur adası yapmak, ülkemizi müreffeh ve zengin kılmak, devletimizin gücüne güç, kudretine kudret katacak işler yapmak, bu ülkenin hiçbir evladının burnunun dahi kanamayacağı güven ortamını inşa etmek bizim bu vatan için, vatanımızın bütünlüğü, milletimizin birliği için canını feda eden şehitlerimize karşı borcumuzdur. Vatanımızın kahraman evlatları bu ülke ve bu millet için canlarını ortaya koyarken bizim elimizdeki işimizi savsaklama hakkımız yok. Unutmamak lazım ki, bugünün dünyasında mücadele sadece silahla cephede, mevzide verilmekle kazanılmıyor. Hepimiz yaptığımız işle bu mücadelenin birer parçasıyız. Bizim vazifemiz, cephede, mevzide evlatlarımızın karşısına dikilenlerin zuhur etmesine vesile olan bataklıkları kurutmak. Vatan evlatlarımızın karşısına piyonlarını çıkaranların kirli paralarıyla emellerine ulaşamayacağı bir refah iklimini inşa etmek” diye konuştu.