KMÜ 15 TEMMUZU UNUTMADI

KMÜ 15 TEMMUZU UNUTMADI
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörlüğü tarafından üniversite personeli ve Karaman halkına yönelik "Türkiye'de Darbeler Tarihi ve 15 Temmuz" konulu konferans verildi.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörlüğü tarafından üniversite personeli ve Karaman halkına yönelik "Türkiye'de Darbeler Tarihi ve 15 Temmuz" konulu konferans verildi.
KMÜ Açıkhava Tiyatrosunda düzenlenen programa Rektör Prof. Dr. Mehmet Akgül, üniversite personeli ile davetliler katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Sultan Ahmet Camii İmam Hatibi Hasan Kara’nın sesinden Kuran-ı Kerim tilaveti yapıldı.
“Üniversitelerimiz için gün demokrasiye sahip çıkma günüdür”
Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Mehmet Akgül, demokrasilerin en önemli savunucularından olan üniversiteler için günün demokrasiye sahip çıkma günü olduğunu belirterek, “15 Temmuz 2016 tarihinde vatanımıza, bayrağımıza, birlik ve beraberliğimize kasteden FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ve işbirlikçileri tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimini, bu hain darbe girişimine kalkışanları, yardım yataklık edenleri ve tüm işbirlikçilerini şiddetle kınıyoruz. Milletimiz tarihin her döneminde olduğu gibi 15 Temmuz gecesinde de vatan sevgisini imanının gereği olarak müşahhas hale getirmiş, istikbalini kendisinin belirleyeceğini, manda ve himayenin asla kabul edilemeyeceğini onurlu direnişi ile bir kez daha kararlı bir şekilde tüm dünyaya göstermiştir.” dedi.
“Hain terör olayına katılan herkesin kimliğine ve kim olduğuna bakılmaksızın en ağır şekilde cezalandırılacağına inancım tamdır”
Rektör Akgül konuşmasını şöyle sürdürdü: “15 Temmuz'un sene-i devriyesi münasebetiyle egemenlik hakkına, devletinin bağımsızlığına, demokrasiye omuz omuza vererek sahip çıkan başta Başkomutan Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, asker ve polisimizi, milletimizin her bir ferdini yürekten kutluyorum. 15 Temmuz da aziz milletimiz tarihte eşi benzeri olmayan bir ihanetle karşı karşıya kaldı. Uluslar arası terör örgütlerinin yerli işbirlikçisi ihanet şebekesi tarafından milletimize ait silahlarla 248 vatan evladı şehit edilmiş ve 2196 vatandaşımız ise gazi olmuştur. Bu hain terör olayına katılan herkesin kimliğine ve kim olduğuna bakılmaksızın en ağır şekilde cezalandırılacağına inancım tamdır.”
“15 Temmuz unutulmamalı, ısrarla unutmamalıyız, unutturmamalıyız”
Rektör Akgül konuşmasının sonunda ise, herkesin İstiklal Marşını tekrar tekrar okuyarak anlam ve önemini kavraması gerektiğini vurgulayarak, “Ülkemiz gençlerinin gönüllerini, akıllarını, fikirlerini hiçbir kimseye ya da gruba kiralamamalarını yani ipotek ettirmemelerini temenni ediyorum. Ayrıca tüm millet olarak 15 Temmuz öncesi ve sonrasının muhasebesini yapmalıyız, yapmak zorundayız. Memleketi için şahadet mertebesine yükselenlerle beraber 15 Temmuz şehitlerini şükran ve minnetle anıyorum. Şehitlerimizin yakınlarına sabırlar, gazilerimize şifalar diliyorum. 15 Temmuz unutulmamalı, ısrarla unutmamalıyız, unutturmamalıyız.” diyerek sözlerine son verdi.
Etkinlikte KMÜ personeli Âdem Gümüş’ün kendisinin yazmış olduğu 15 Temmuzu konu alan ‘Tek Millet’ şiirini seslendirmesinin ardından yaşanan hain kalkışmanın ardından o gece yaşadıklarını dinleyicilerle paylaşan 15 Temmuz Gazisi Çağrı Asan, 15 Temmuz karanlığında yaşananların bir daha yaşanmaması dileğinde bulunarak, darbe sürecinin bertaraf edilmesinde Türk milletinin gösterdiği birlik ve beraberlik duygusunun hâkim olduğunu bununla da ecdadımızın kanlarıyla alınan ve emanet edilen bu ülkenin ve bu toprakların sahipsiz olmadığını dosta düşmana gösterdiklerini ifade etti.
“15 Temmuz bir kurtuluş harbidir”
15 Temmuz Belgesel Film Gösteriminin ardından konferansını vermek üzere kürsüye gelen Prof. Dr. Ali Akmaz 15 Temmuz’un bir kurtuluş harbi olduğunu vurgulayarak, “15 Temmuz bu millete bazı rol biçmek isteyenlerin oyunlarının bittiği tarihin başlangıcıdır.” dedi.
Türkiye’deki darbeler kronolojik seyirle aktaran Prof. Dr Ali Akmaz, “ Türkiye tarihinde ki ilk darbe, kişisel husumete dayalı 30 Mayıs 1876 yılında Sultan Abdülaziz Han’a yapılan nümayiş tarzında olmuştur fakat asıl darbe 31 Mart 1909 ‘da Abdülhamit Han’a yapılmıştır. İkinci darbe 1960 yılında, üçüncü darbe 1971 12 Mart Muhtırası, dördüncü darbe 12 Eylül 1980 de sağ sol davası yüzünden beş bin üniversite öğrencisi hayatını kaybetmiştir. Beşinci darbe ise para ve hukuk çıkmazının oluşturduğu 28 Şubat 1997 döneminde oldu. Altıncısı 27 Nisan 2007 Muhtırası, yedinci ve son darbe askeri güçten istifade edeceklerini sandıkları ama başaramayıp ters yüz oldukları 15 Temmuz 2016 darbesidir.” dedi.
Darbelerin neden ve niçin yapıldığı konusuna değinen Prof. Dr. Akmaz şunları ifade etti: “Türkiye’nin Avrupa’ya hayranlık sürecini resmi başlangıcı 1789 III. Selim dönemidir ve ikinci hamle dönemi ise II. Mahmut zamanın da 1808-1839 tarihleri arasındadır. Bu dönemlerde kılık kıyafetten bazı yönetimsel değişiklik taleplerine kadar pek çok durum söz konusu oldu. Sürekli bu milletin bir hamle atılım yapma şansı yokmuş gibi kısmen yozlaşma süresinin başlamasına sebep olundu ama bunu tarih sürecinde iki büyük hakan olan Abdülaziz Han ve Abdülhamit Han durdurma noktasına getirdi. Özellikle Abdülhamit, “Teknik yarış sürecine girmeliyiz, görünüşsel yarışta ise Avrupalıyı yakalama yarışından çıkmalıyız.” diyerek devleti toparlama çalışmalarına başladı. Abdülhamit’in amacı mühendishaneleri kurarak devletin kendi silahını üretmesi sağlamak oldu.”
Prof. Dr. Akmaz, “Onurla gururla püskürttüğümüz verilen tüm kayıplara, tanklara, toplara, bombalara, silahlara, jetlere ve uçaklara rağmen 15 Temmuz gecesi, Türk halkının demokrasisine sahip çıktığı ve halkın tepkisiyle dünya demokrasi tarihine geçtiği bir gecedir." şeklinde konuşarak sözlerine son verdi.
Etkinlik, Şükrü Özdemir hocanın duası ve katılımcılara hediye takdim edilmesinin ardından sona erdi.