Eğitimin ve Eğitim Çalışanlarının Sorunları Çözülmelidir

Eğitimin ve Eğitim Çalışanlarının Sorunları Çözülmelidir
Eğitim Birsen Başkan yardımcısı Zeki Tuman açıklamalarda bulundu.
Eğitim Birsen Başkan yardımcısının açıklaması        
 
 Yaklaşık 16 milyon öğrenci ve 700 bini aşkın eğitim çalışanı için 2009-2010 eğitim-öğretim yılı, eğitim sistemimizin kök sorunlarının çözümüne yönelik radikal bir yaklaşım ortaya konulmadan ve eğitimcilerin mesleki performanslarını artıracak, onları, verdikleri hizmetin önemine yaraşır bir yaşam düzeyine taşıyacak güçlü adımlar atılmadan geçen bir eğitim-öğretim yılı olarak tamamlanmış bulunmaktadır.
            2009-2010 eğitim-öğretim yılının sona ermesi münasebetiyle eğitime, eğitimciye ve gündeme ilişkin düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
           
            Büyük Bir Aile Olmanın Mutluluğunu Yaşıyoruz
            2009 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda 318 farkla ve 137 bin 464 üyeyle yetkili olan sendikamız, bu yıl farkı 4 bin 444’e çıkarmış ve 143 bin 249 üyeyle yine “Yetkili Sendika” olmuştur. Eğitim hizmet koluna dâhil diğer kurumlardaki üyelerimizle birlikte mutabakatlara yazılan üye sayımız 150 bine ulaşmıştır. Ücretsiz izinde olan ve çeşitli nedenlerle mutabakata yazılamayan üyelerimizi de barındıran üye takip sistemimizde 162 bin üyemiz bulunmaktadır. Büyük bir aile olmanın, yetkili olmanın ve etkili olmanın gururunu, mutluluğunu yaşıyoruz.
            Milli Eğitim Bakanlığı’nda gerçekleştirilen ve “Yetkili Sendika” olarak çalışanları temsil ettiğimiz Kurum İdari Kurulu’nda,  çalışanların bize yüklediği temsil sorumluluğunun bilinciyle sorunların çözümüne yönelik gayretli çalışmalar ortaya koyduk ve pek çok konuyu da çözüme kavuşturduk. Önümüzdeki dönemde de aynı ciddiyet, samimiyet ve gayretle çalışanların beklentilerinin karşılanması doğrultusunda çalışmalarımıza devam edeceğiz.
           
            Dış Politikadaki Yeni Yaklaşımı Olumlu Buluyoruz
            Dünya değişiyor, eksen yer değiştiriyor. Dış politikada edilgen olan, ani değişimlerde panikleyen, başkalarına göre vaziyet alan ülkemiz, bugün memnuniyetle müşahede ediyoruz ki etken, ağırlık sahibi, belirleyici olan yeni bir tavrı, bin yıllık tarihinden aldığı güçle ve yadırgamadan sergilemektedir. Osmanlı Devleti’nin zayıflaması ve tarih sahnesinden çekilmesiyle müstekbirlerin şamar oğlanına dönen İslam ülkeleri, Türkiye’nin şahsiyetli dış politikası öncülüğünde silkinecek ve gücünün farkına varacaktır. İslam dünyası gücünün farkına vardığında İsrail’e mübah olan İran’a yasak olmayacak, insanlığa karşı işlediği suçların son örneğini yardım gemilerindeki katliamıyla tüm dünyaya gösteren İsrail’in eli kırılacak, Filistinli mazlumların gözyaşı dinecek, Irak’ta, Afganistan’da ve dünyanın dört bir yanında akan Müslüman kanı duracaktır. Dünya bir barış adası olacaktır.
           
            Anayasa Değişikliğini Hararetle Destekliyoruz
            Dünyada zalimin zulmünü yüzüne haykıran, zulmü ortadan kaldıran el olmayı izzet kabul eden ülkemizin, kendi insanıyla barışmaya, kendi insanının yaşam alanını genişletmeye dönük adımlar atmaması düşünülemez. Bu manada demokratikleşmeye, özgürleşmeye, bürokrasinin ve çeşitli devlet organlarının millete karşı diklenen kulunçlarını yumuşatmaya dönük anayasa değişikliğini hararetle destekliyoruz.
            Anayasa değişikliği paketinde yer alan sendikal haklar çalışma hayatına önemli katkı sunacaktır. Yaklaşık 20 yıldır dillendirdiğimiz, hakkında 2009 yılı toplu görüşmelerinde rezerv ortaya koyduğumuz “Toplu sözleşme”nin pakette bulunuyor oluşu sendikal müzakerelerin “Toplu görüşme” adı altında teatral bir süreç olarak değil, sendikacılığın kurumsal gereklerinin masada olduğu bir pazarlık olarak yaşanacağını ortaya koyuyor.
                       
            Sınav Odaklı Eğitim Sistemi Terk Edilmelidir
            Eğitim sistemimiz, ana illetlerin gölgesinde, palyatif müdahalelerle yürütülmeye çalışılmaktadır. Eğitim sistemimizin en önemli problemi sınav ve dershane odaklı oluşudur. Sınav ve dershane odaklı olmaktan kurtulmanın yolu, okullardaki yönlendirme çalışmalarının güçlendirilmesinden geçmektedir. Bireyin en önemli gelişim aşaması olan meslek seçimi, hayatı boyunca vereceği en önemli kararlardan biridir. Meslek seçiminin bilinçli bir yöntemle yapılması, hem kişi ve ailesi açısından hem de ülkenin geleceği açısından önem arz etmektedir.
            Meslek seçiminde öğrencinin bireysel özellikleri yanında ilgi, yetenek ve değerlerinin önemli olduğu, ailelerin ve öğretmenlerin bu noktayı göz önünde bulundurarak mesleki yönlendirme yapmaları önemlidir.
 
            149 Bin Öğretmene, 76 Bin Dersliğe İhtiyaç Var
            Tespitlere göre, Türkiye genelinde 149 bin öğretmen açığı bulunmaktadır. Bununla birlikte 250-300 bin öğretmen adayı da atama beklemektedir. Öğretmen açığının giderilmesi için en az 100 bin öğretmen hemen atanmalıdır.
            Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde öğretmen açığı oldukça fazladır. Bu yörelerde çalışan öğretmenlere ücret anlamında pozitif ayrımcılık yapılarak, illerin durumuna göre, tazminat ödenmelidir.   
            Derslik başına ortalama 28 öğrenci düşmesi için toplamda 76 bin dersliğe ihtiyaç bulunmaktadır. Bu açığın giderilmesi yönünde çaba gösterilmesi gerekmektedir.
           
            Sözleşmeli Öğretmenler Derhal Kadroya Geçirilmelidir
            Milli Eğitim Bakanlığı’nda 70 bin sözleşmeli öğretmen çalışmaktadır. Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişi için yapılan çalışmalar bir an önce sonuçlandırılmalı; Başbakanlıkta bekletilen düzenleme ivedilikle Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılarak Meclis’e gönderilmelidir.
            Kadroya geçiş sürecine ilişkin bir takvim belirlenmeli, kadroya geçişleri sağlanan öğretmenler adaylık sürecinden muaf tutulmalıdır. 
           
            Yöneticiler 6 Saat Derse Girme Zorunluluğundan Kurtarılmalıdır
            Eğitim kurumları yöneticilerinin aylık karşılığı haftada 6 saat derse girmeleri zorunluluğu esnetilerek, ‘6 saate kadar derse girmeleri’nin sağlanması bakımından ilgili mevzuatta değişiklik yapılmalıdır.
 
            Ek Ders Ücretleri Artırılmalı, Vergiden Muaf Tutulmalıdır
            Ekonomik kriz gerekçesiyle ek ders ücretlerine şimdiye kadar bir artış yapılmamıştır. Ek ders ücretleri mutlaka artırılmalıdır. Ayrıca, ek ders ücretleri vergiden muaf tutularak, vergi matrahına dâhil edilmemelidir.
            Öğretmenlerin 2006 yılı öncesinde olduğu gibi, dersleri aylık ve ücret karşılığı ayrılarak haftalık ders dağılım çizelgelerinde ayrı ayrı belirlenmelidir. Öğretmenden kaynaklanmayan sebeplerden dolayı ders işlenememesi halinde derse gelen öğretmenlere ek ders ücreti verilmelidir.
 
            İkili Eğitim Yapan Okul Yöneticilerinin Ek Ders Ücretinde İyileştirmeye Gidilmelidir
            Bir devlet memurunun haftalık çalışma süresi 40 saat olup, 40 saatten fazla yapılan mesaiye ücret ödenmektedir. İkili eğitim yapan okulların yöneticileri 07:00-18:00 saatleri arasında görev yaparak, haftada 40 saatten fazla çalışmaktadır.
            İkili eğitim yapan okul yöneticilerinin çalışma süreleri dikkate alınarak, ek ders ücretlerinde iyileştirme yapılmalıdır.
             
             Öğretmen Yer Değiştirme
            Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin değiştirilmesiyle birlikte bazı sorunlar meydana gelmiştir. Bakanlık tarafından yapılan açıklamalarda bu sorunların bir kısmının giderileceği belirtilmiş, ancak bu konuda henüz bir düzenleme yapılmamıştır.
            Öğretmen yer değiştirme kapsamında; geçici süre ile başka eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin geçici görevde geçirdikleri süre yer değişikliğinde çalışma süresine dâhil edilmelidir.
            Eğitim kurumlarının şartları dikkate alınarak hizmet puanlarının adil dağılımı yapılmamış, koşulları olumsuz olmasına rağmen bazı eğitim kurumları zorunlu hizmet alanları dışında bırakılmıştır. Eğitim kurumlarının şartları dikkate alınarak, hizmet puanları ve zorunlu hizmet alanları tekrar gözden geçirilmelidir.
 
            Kariyer Basamaklarında Yükselme
            2005 ve 2006 yıllarında yapılan Kariyer Basamaklarında Yükselme sınavlarında başarılı olup ancak kontenjan sınırlamasından dolayı değerlendirme sonucunda uzman öğretmenlik sertifikası alamayan öğretmenlere, Anayasa Mahkemesi kararı dikkate alınarak uzman öğretmenlik sertifikası verilmelidir.
 
            Okul Müdürlüğü Atamasında Zorunlu Yer Değiştirme Derhal Uygulanmalıdır
            Uzun yıllar aynı okulda yöneticilik yaparak, yönetim süreçlerinin gereğini yerine getiren okul yöneticileri, belli bir süreden sonra aynı okula gereken katkıyı veremeyerek işletme körlüğü yaşamaktadır. Bu nedenle okul müdürlerinin yerlerinin değiştirilmesi, hem eğitim süreçleri hem de kendi verimlilikleri açısından önemlidir.
            Eğitim-Bir-Sen olarak, 5 yılını doldurmuş okul müdürlerinin yerlerinin değiştirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı’na önerimizi sunmuştuk. Şu an yürürlükte olan yönetmeliğin 22. maddesi, zorunlu yer değiştirmeyi gerektirmektedir. Bu işlem bir an önce gerçekleştirilmelidir. 
 
Eğitim-Öğretim Hizmetleri Sınıfı Dışındaki Personel İçin Unvan Değişikliği Sınavı Yapılmalıdır
            Eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki diğer hizmet sınıflarında görev yapan personelin yer değiştirmelerine ilişkin mevzuat çalışmaları yapılmalı; Bakanlık kadrolarında görev yapan tekniker, teknisyen, mimar ve mühendis kadroları için ihtiyaç durumu da dikkate alınarak unvan değişikliği sınavının yapılması çalışmaları başlatılmalıdır.
 
            Genel İdare ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı Çalışanları
            Genel İdare ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı kadrolarında görev yapanların görev tanımları yapılmalıdır. Kadro, unvan ve hizmet sınıfları itibariyle kendileriyle ilişkisi olmayan alanlarda görevlendirme yapılmamalı, gerek il içi ve gerekse iller arası yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar bir yönetmelikle düzenlenerek, atama ve yer değiştirme usulü öğretmenlerde olduğu gibi belli dönemlerde puan esasına göre il içinde valiliklerce ve iller arasında ise Bakanlıkça yapılacak şekilde düzenlenmelidir.
 
            Okulların Temizlik Sorununun Çözümü İçin En Az 30 Bin Hizmetli Alınmalıdır
            Eğitim kurumlarında, hizmetli yetersizliğinden dolayı temizlik ve hijyen yeterince sağlanamamaktadır. Okulların birçoğunda hizmetli bulunmamakta, her yıl açılan yüzlerce yeni okula yeterince hizmetli verilememektedir. Okullarda bulunan mevcut hizmetliler de yeterince verimli çalıştırılamamaktadır. Anadolu’nun birçok yerinde temizlik konusunda durum bütünüyle içinden çıkılmaz bir haldedir. Bu nedenle, Bakanlık okulların temizlik sorununu çözmek için en az 30 bin hizmetli alımı yapmalıdır.
 
 
                                                                                                                Zeki Tuman
                                                                                              Karaman Şubesi Başkan V.